Aybaşı kanamasının gecikmesi
Normal olarak zamanı geldiği halde aybaşı kanaması başlamazsa; gebelik, kansızlık, tiroid veya karaciğer hastalıkları akla gelebilir. Ayrıca yorgunluk, sinirlilik veya adetten kesilme de düşünülebilir. |
Aybaşı kanamasının gecikmesi
Normal olarak zamanı geldiği halde aybaşı kanaması başlamazsa; gebelik, kansızlık, tiroid veya karaciğer hastalıkları akla gelebilir. Ayrıca yorgunluk, sinirlilik veya adetten kesilme de düşünülebilir. |
Aybaşı kanamasının uzun sürmesi
Normal aybaşı kanaması 2-7 gün devam eder. Bazı kimselerde bu süre uzar. O zaman rahimde ur veya kist olduğundan, yumurtalıkların üşütülmüş olmasından, sinir veya kalp hastalığından şüphe edilir. Tedaviye geçmeden önce esas nedeni bulmak gerekir. Önemli bir durum yoksa aşağıdaki reçetelerden arzu edilen uygulanır. |
Algodistrofi
Başlıca özelliği yanıcı nitelikte ısrarlı ağrıdır; hafif şekilleri oldukça sıktır - daha şiddetli formları sakatlayıcı olabilir ve tedavisi daha zordur |
Borborizm
Bağırsak sıvılanndaki gazların hareket etmesiyle oluşan ses; guruldama. |
B12 vitamini (kobalamin)
Karaciğerde, sütte, yumurta akında, peynirde, balıkta, ette ve karideste bol miktarda,bitkilerde ise son derece az miktarda bulunur. B12 vitamini eksiklği, folik asit eksikliğinde olduğu gibi, alyuvar yapısında biçim bozukluğuna yol açarak persinyöz ya da megaloblastik anemi denen kansızlığa neden olur.Ayrıca sindirim sistemi düzeyinde ve epitel dokunun beslenmesinde bazı etkileri görülür. Kansızlığın yanı sıra hafif sarılık, iştahsızlık, ishal, parestezi (karıncalanma) ve uyuşma gibi duyumsama bozuklukları, ataksi, işitme siniri iltihabı ve zihinsel bozukluklar ortaya çıkabilir. |
Bemoptizi
Balgam çıkarırken solunum yollanndan kan gelmesi; kan tükürme. |
Babinski bulgusu
Nörolojide çok önemli plan bir muayene testi. |
Bac (bakteriyel yapay kromozom)
DNA parçacıklarını kopyalamakta kullanılan ve bir cins bakteride bulunan bir madde. |
Botulismus
Basillus Botulismus toksinleri ile meydana gelen zehirlenme. |
Bacak
Gövdeyi desteklemeye ve yer değiştirmeye yarayan organ. |
Bademcik
Solunum ve sindirim yollarının başlangıcında, |
Bademcik iltihabı
Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir. Yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır. Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar. Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir. |
Boy
Başın tepe noktasıyla ayak tabanı arasında Ölçülen toplam vücut uzunluğu. |
Bademcik iltihabı
Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir.
Yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır. Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar.
Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir. |
Benmerkezcilik (egosantrizm)
Başkalarının varlığım ve çıkarlarım göz ardı ederek kendini ve sorunsalını her şeyin merkezine koyma tutumu ve davranışı. |
Bağ
Bir ya da birden çok anatomik yapıyı bir arada tutma işlevini gören (örneğin iki kemik ucu), bir organın anatomik yerinde sabit kalmasını sağlayan lifsi bağdoku yapısındaki şeritlere verilen ad. |
Bağdoku
Farklı anatomik oluşumları birbirine bağlayan, farklı yapılar arasındaki boşlukları doldurarak öbür dokular ve organlar İçin de destek ya da dayanak yapısı oluşturan doku türü. |
Boyun
Başın gövdeye bağlanmasını sağlayan genellikle koni ya da silindir biçimindeki vücut bölümü. |
Bağımlılık
Bir maddeya (özellikle alkol ya da uyuşturucular) fiziksel ya da ruhsal olarak aşırı düşkünlük. Genellikle bağımlı olunan madde giderek daha yüksek dozlarda alınır. |
Bağırsak
Sindirim kanalının mideden sonra başlayan ve anüs (makat) deliğiyle dışarı açılan son bölümü. |
Bağırsak gazı
Bağırsaklarda hissedilen şişkinlik, bağırsak gazından kaynaklanır. Nedeni, bağırsakları besleyen bezlerin yeteri kadar çalışmaması, yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozukluğudur. |
Bağırsak gazı
Bağırsaklarda hissedilen şişkinlik, bağırsak gazından kaynaklanır. Nedeni, bağırsakları besleyen bezlerin yeteri kadar çalışmaması, yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozukluğudur. |
Boyun toplardamarları
Baştan ve boyundan gelen kanın büyük bölümünü üst anatoplardamar sistemine boşaltan, sağda ve solda dörder tane olmak üzere boyunda yer alan toplardamarlar. |
Bağırsak iltihabı
Beslenme bozuklukları, soğuk veya sıcak içecekler veya kullanılan bazı ilaçlar, hastalığın nedenleri arasındadır. Tıp dilinde kolit denir. Tedavide rejim ve istirahat esastır. |
Bağırsak iltihabı
Beslenme bozuklukları, soğuk veya sıcak içecekler veya kullanılan bazı ilaçlar, hastalığın nedenleri arasındadır. Tıp dilinde kolit denir.
Tedavide rejim ve istirahat esastır. |
Bağırsak kanaması
Önemli bir hastalığın işareti olabilir. Önce kanamanın nedenini tespit ettirmek gerekir. Kısa sürede kesilmeyen kanamalarda mutlaka doktora başvurmak gerekir. |
Bağırsak kanaması
Önemli bir hastalığın işareti olabilir. Önce kanamanın nedenini tespit ettirmek gerekir. Kısa sürede kesilmeyen kanamalarda mutlaka doktora başvurmak gerekir. |
Bağırsak sıvısı analizi
Bazı yenidoğan hastalıkları, özellikle bağırsak sıvısının bileşimi ve pH'ında değişikliklerin görüldüğü bazı çocukluk hastalıklan sırasında başvurulan laboratuvar incelemesi. |
Bağırsak solucanları
Bağırsak solucanları, insan vücudunda asalak olarak yaşarlar. Bunlara bağırsak kurtları da denir. Genellikle 5 grupta toplanırlar.- Yuvarlak kurtlar- Kıl kurtları- Kamçı kurtları- Kancalı kurtlar- Şerit |
Bağırsak solucanları
Bağırsak solucanları, insan vücudunda asalak olarak yaşarlar. Bunlara bağırsak kurtları da denir. Genellikle 5 grupta toplanırlar.
- Yuvarlak kurtlar
- Kıl kurtları
- Kamçı kurtları
- Kancalı kurtlar
- Şerit |
Bağışıklama
Vücutta yapay bir bağışıklık durumunun oluşması, yani belirli enfeksiyon etkenlerine karşı bir direncin ortaya çıkması. |
Bağışıklık
Belirli bir mikroorganizmaya karşı vücudun direncidir. Aktif ve pasif olmak üzere iki tip bağışıklık (immünite) vardır. Aktif immünite, hastalığın, çok hafif de olsa, bizzat geçirilmesiyle oluşur. Hastalığa neden olan organizmalar, vücutta antikor reaksiyonları uyandırırlar ve bu reaksiyonlar, bazı vakalarda, hayat boyu devam eder. Pasif immünite ise, antikor reaksiyonu uyandırıcak nitelikte, fakat kuvveti azaltılmış veya değiştirilmiş olan mikropların vücuda aşılanmasıyla oluşur. |
Bağışıklık yetmezliği sendromu
Vücudun savunma mekanizmalarının etkinliğindeki yetersizlikten kaynaklanan bir grup hastalık (bak. bağışıklık). |
Bağlantı
Genetik işaretleyicilerin ve/veya gen çiftlerinin beraber kalıtılma sıklığı, bu onların bir kromozom üzerindeki fiziksel yakınlıkları ile ilgili bir ölçü oluşturur. |
Baker kisti
Dizin arkasında artrite bağlı olarak oluşan bir kist. |
Bakır
Cinsel anlamda hiçbir deneyimi olmayan erkek. |
Bakir
Cinsel anlamda hiçbir deneyimi olmayan erkek. |
Bakire
Cinsel anlamda hiçbir deneyimi olmayan kadın |
Bakteri
Tek hücreli mikroorganizmalardır. Bunlar, mantarlardan küçük, fakat virüslerden büyüktürler. Bazıları hastalık yapıcı, bazıları zararsızdır; bazı bakteriler ise, faydalıdırlar: Örneğin, toprağın nitrojen yapıcı bakterileri. Bakteriler, şekillerine göre sınıflandırılabilirler: Coccus'lar yuvarlak, bacillus'lar çubuksu, vibrio'lar virgül şeklinde, spirillum'lar dalgalıdır. |
Bakteri florası
Deride ya da ağız, bağırsak ve dölyolu gibi doğal vücut boşluklarında sürekli bulunan mikroorganizmaların tümü. |
Bakteriemi
Bakterilerin veya bakteri toksinlerinin kana geçmesiyle oluşan ateş, titreme ile seyreden klinik tablonun adıdır. Eş anlamlı olarak septisemi de kullanılır. |
Bakterilin
İdrarda bakteri bulunması. |
Bakterisit
Bakterileri öldürme özelliği olan herhangi bir fiziksel, kimyasal ya da biyolojik etken. |
Bakteriyemi
Dolaşan kanda bakteri bulunması. |
Beyin-omurilik engeli
Bazı maddelerin kandan beyin-omurilik sıvısına geçişini belirli ölçülerde önleyen fizyolojik engel; kan-beyin engeli. |
Bakteriyofaj
Bakterileri enfekte ederek ölümlerine neden olabilen virüslere verilen genel ad. |
Bakteriyofaj (faj)
Bakteri hücresinin asalak virüsü. |
Bakteriyoliz
Bakteri hücresinin parçalanması. |
Bakteriyoloji
Bakterilerin özelliklerini ve etkilerini inceleyen mikrobiyoloji dalı. |
Bakteriyolojik tanı
Bakteri kökenli hastalıkların tanısını kesinleştirmek için uygulanan laboratuvar tanısı. |
Bakteriyoskopik inceleme
Çeşitli organ (siyek, dölyolu, burun, kulak) salgılarından ya da balgamdan alınan bir örneğin lam üzerine sürülüp uygun boyalarla boyanarak (metilen mavisi, Gram tekniği) mikroskopta incelenmesi. |
Bakteriyostatik
Bakterileri öldürmeden onların üremesini durduran herhangi bir fiziksel, kimyasal ya da biyolojik etken. |
Brakisefali
Başın (ve kafatasının) üst-alt çapının ön-arka çapına neredeyse eşitlenerek aldığı yuvarlağımsı biçim (bu iki ölçü arasındaki oran 0,82-1 arasında oynar). |
Bal özü
Çiçekler tarafından salgılanan tatlı ve genellikle kokulu bir sıvı. |
Balanit
Penis başı yüzeyinin iltihabı. |
Balanopostit
Penis başının ve onu örten sünnet derisinin akut ya da kronik iltihabı. |
Balantidium
Balantİdiyoz hastalığına yol açan 50-80/40-60 mikron boyutlarındaki kirpikli bir cins tekhücreli. |
Balgam
Sümüksü, cerahatli veya kanlı görünüşte bir maddedir. Bronşitin işareti olabilir. |
Balgam
Sümüksü, cerahatli veya kanlı görünüşte bir maddedir. Bronşitin işareti olabilir. |
Balgam kaiturü
Orta ve alt hava yollarından gelen, tükürükle karışmamış akciğer salgısının uygun besiyerine ekilerek bronş-akciğer enfeksiyonlarından sorumlu olan mikroorganizmanın kesin olarak belirlenmesi. |
Balgamda mycobacterium ttıberculosis aranması
Lama yapılan balgam yaymasının uygun olarak boyan-masıyla akciğerde sürmekte olan verem hastalığı bulunup bulunmadığım kesin olarak ortaya koymayı sağlar. |
Balgamın sitolojik incelemesi
Solunum yollarından gelen salgıların uygun bir boyamadan sonra İncelenmesine dayanan tanı tekniği. |
Bileşenleri
Bağdoku temel olarak hücrelerden, hücreler arasındaki bağlayıcı maddeden ve bunun içindeki farklı tipteki liflerden (kollajen, retiküler [ağsı], esnek) oluşur. |
Balgamlı öksürük
Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir.Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. |
Balistokardiyografi
Kalbin çalışması sırasında her kasılmanın bütün vücutta yol açtığı titreşimlerin grafik olarak kaydedilmesine dayanan incelenme yöntemi, incelenecek kişi havada asılı duran bir masaya uzanır. |
Balistokardiyogram
Kalp kasılmaları sırasında vücutta oluşan sarsıntıların kaydedilmesiyle elde edilen eğri |
Balizm
Hemen her zaman vücudun tek tarafında görülen (he-mibalizm) ender bir bozukluk |
Ballismus
Kol ve bacakların, istemsiz, şiddetli, atıcı hareketleridir. Bu durum, gövdenin yarısında görüldüğü takdirde, hemiballismus"" adını alır." |
Balneoterapi
Suyun mekanik ya da tedavi edici etkisinin kullanıldığı bir tedavi tekniği. |
Balsam
Bronşiyal bezlerin salgı etkinliğini azaltarak bronşlarda-ki aşın salgıyı azaltan ilaca verilen ad. |
Balzam
genellikle odunsu bitkilerden elde edilen reçine ve bu reçinelerden yapılan ilaç. |
Bandaj
Yara sarmaya veya yaraları kapatan gazları ve tespit edici tahtaları yerinde tutmaya yarayan kumaş parçasıdır. |
Barany testi
iç kulakta bulunan denge sisteminin incelenmesini sağlayan klinik muayene. |
Barbitüratlar
Sinir sistemini uyuşturucu etkileri olan maddelerdir. |
Barbitüratlar
Sinir sistemini uyuşturucu etkileri olan maddelerdir. |
Barestezi
Derin dokuların, vücudun çeşitli bölgelerine uygulanan baskıya karşı duyarlılığı. |
Biofeedback
Kişiye kalp hızı, kan basıncı, deri sıcaklığı ve kas gerginliği gibi otonom reaksiyonları nasıl kontrol edeceğini öğreten davranış eğitimi proğramı. |
Barıum sulphate
Kozmetikte beyazlatcı bir ajan olarak kullanılan bir mineral. Cildi tahriş etme olasılığı vardır |
Baropati
Organizmanın atmosferdeki basınç değişikliklerine karşı duyarlı olmasına bağlı olarak gelişen klinik sendrom. |
Barr cisimciği
Dişi cins hücrelerine özgü ve çekirdek zannın yakınında bulunan kromatin kümesine verilen ad. |
Bartholin bezleri
Dölyolu kanalının her iki yanında bulunan ve hemen dö'lyolu yakınındaki küçük dudakların içine açılan bezler. |
Bartolinit
Bartholin bezlerinin sık rastlanan mikrop ya da belso-ğukluğu etkeni gonokok kökenli iltihabı. |
Bartonella bacilliformis
Riketsiya grubunda yer alan ve Güney Amerika'ya özgü bartonelloz adlı bir hastalığın etkeni olan mikroorganizma türü. |
Baryolit
Baryum sülfatın radyolojik inceleme amacıyla ağızdan verilmesinden sonra vücutta kalan sülfat artıklarını belirtmek için kullanılan terim. |
Baryum
X ışınlarına karşı az geçirgen olma özelliği nedeniyle radyolojide önem taşıyan kimyasal element. |
Baryum sülfat
Sindirim sisteminin incelenmesinde yaygın biçimde kullanılan kontrast madde. |
Biseps (iki başlı kas)
Biri kolda, öbürü ise kalçada bulunan bükücü kaslar. |
Baryum zehirlenmesi
Karbonat, hidrat ve klorürlü baryum bileşiklerinin emilmesine bağlı olarak ortaya çıkan zehirlenme. |
Basil
Çomak şeklindeki mikroorganizmalardır. Örneğin Tüberküloz'un etkeni Koch adı verilen basildir. |
Basilli Dizanteri
Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra belirtileri ortaya çıkar. Hastalığın salgın halini almasında kara sinekler başrolü oynar. Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın ağrısı, halsizlik ve ateş görülür. Yapılacak ilk iş; hastayı, sağlamlardan ayırmaktır. |
Basit Guatr
Bu çeşit guatrda tiroid bezi balon gibi şişer. Nedeni alınan iyotun yetersiz olmasıdır. Dağlık bölgelerde oturanlarda, ergenlik yaşlarında ve hamilelerde çok görülür. |
Basit Yanıklar
Bunlar, deride hafif bir kızarıklık meydana getiren yanıklardır. Bir süre sonra, içi su dolu kabarcıklar ortaya çıkar. Bunları, kesinlikle patlatmamak gerekir. Yapılacak şey gerekli ilacı sürüp iyileşmesini baklemektir. |
Basur
Son bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının genişleme, şişme ve kanamalarına; halk arasında basur, tıp dilinde hemoroid denir. Başka bir hastalığın da belirtisi olabilir. Kabızlık, hamilelik, şişmanlık, soğuk yerlerde fazla oturma, alkol alışkanlığı ve son bağırsaklardaki bazı hastalıklar, basura neden olur. Basurlar iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. İç basur; makatın içinde meydana gelen basurlara verilen isimdir. Dış basur; makatın dışında, küçük, yuvarlak, eflatuni renkte tümörlerdir.Tedavide ilk şart, kabızlığı gidermektir. |
Basur
Son bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının genişleme, şişme ve kanamalarına; halk arasında basur, tıp dilinde hemoroid denir. Başka bir hastalığın da belirtisi olabilir.
Kabızlık, hamilelik, şişmanlık, soğuk yerlerde fazla oturma, alkol alışkanlığı ve son bağırsaklardaki bazı hastalıklar, basura neden olur. Basurlar iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır.
İç basur; makatın içinde meydana gelen basurlara verilen isimdir. Dış basur; makatın dışında, küçük, yuvarlak, eflatuni renkte tümörlerdir.
Tedavide ilk şart, kabızlığı gidermektir. |
Baş
Vücudun boyunla gövdeye bağlanan üst bölümü. |
Baş ağrıları
Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bunlar; şöyle sıralanabilir.
- Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan kaynaklanan baş ağrıları.
- Göz, kulak veya burun hastalıklarından kaynaklanan baş ağrıları
- Ateşli hastalıkların neden olduğu baş ağrıları
- Alkol kullanmanın neden olduğu baş ağrıları
- Kafa bölgesinde meydana gelen, kırık, ezik, çatlak veya sarsıntılardan kaynaklanan baş ağrıları
- Beyin urlarının neden olduğu baş ağrıları
- Kahve tiryakilerinde kahvesizlikten doğan baş ağrıları
- Kabızlık çekenlerde görülen baş ağrıları
- Saralılarda görülen baş ağrıları
- Çikolata, sarımsak, lahana, yeşil biber, kuru yemiş yedikten sonra görülen, alerjik baş ağrıları
- Menenjit hastalığının neden olduğu baş ağrıları
- Fazla miktarda şekerli yiyecek yemekten doğan baş ağrıları
- Diş hastalıklarının neden olduğu baş ağrıları
- Fazla çalışma ve ruhi çöküntülerin neden olduğu baş ağrıları
Baş ağrılarının gerçek nedenini bulabilmek için mutlaka doktora başvurulmalıdır. |
Baş ağrıları
Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bunlar; şöyle sıralanabilir.- Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan kaynaklanan baş ağrıları.- Göz, kulak veya burun hastalıklarından kaynaklanan baş ağrıları- Ateşli hastalıkların neden olduğu baş ağrıları- Alkol kullanmanın neden olduğu baş ağrıları- Kafa bölgesinde meydana gelen, kırık, ezik, çatlak veya sarsıntılardan kaynaklanan baş ağrıları- Beyin urlarının neden olduğu baş ağrıları- Kahve tiryakilerinde kahvesizlikten doğan baş ağrıları- Kabızlık çekenlerde görülen baş ağrıları- Saralılarda görülen baş ağrıları- Çikolata, sarımsak, lahana, yeşil biber, kuru yemiş yedikten sonra görülen, alerjik baş ağrıları- Menenjit hastalığının neden olduğu baş ağrıları- Fazla miktarda şekerli yiyecek yemekten doğan baş ağrıları- Diş hastalıklarının neden olduğu baş ağrıları- Fazla çalışma ve ruhi çöküntülerin neden olduğu baş ağrılarıBaş ağrılarının gerçek nedenini bulabilmek için mutlaka doktora başvurulmalıdır. |
Baş ağrısı
Nedeni, yoğunluğu ya da özellikleri ne olursa olsun başla ilgili her türlü ağrıyı belirtmek için kullanılan genel bir terim. |
Baş Ağrısı
Nedeni, yoğunluğu ya da özellikleri ne olursa olsun başla ilgili her türlü ağrıyı belirtmek için kullanılan genel bir terim. |
Baş dönmesi (vertigo)
Mekân algılamasıyla ilgili bir bozukluktan dolayı kişinin bulunduğu ortamın ya da kendi vücudunun döndüğü izlenimine kapıldığı anormal ve rahatsız edici hareket duygusu. |
Başat (dominant)
Aynı kalıtsal özellikten sorumlu bir gen çiftindeki (alel) genlerden, Öbürüne göre daha baskın olanı; karşıtı çekiniktir (resesif). |
Başdönmeleri
Hasta, kendisinin veya etrafındaki eşyanın boşlukta döndüğünden şikayet eder. Tıp dilinde vertigo denen baş dönmelerinin nedenleri çeşitlidir. Bunlardan başlıcaları şunlardır:- Kulak ağrısı- Araç tutmaları- Ani hava değişimi- Bazı göz hastalıkları- İlaç zehirlenmeleri- Düşük veya yüksek tansiyon- Damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları- Kansızlık ve kan hastalıkları- Mikrobik hastalıklar- Beyin hastalıkları- Sara ve bazı ruh hastalıklarıTedaviye başlanmadan önce hastalığın gerçek nedeninin tespit edilmesi gerekir. Baş dönmelerine yapılacak ilk iş; hemen oturmak veya öne eğilmek ve mümkünse hemen yatmaktır. Baş dönmesi sık sık oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir. |
Başdönmeleri
Hasta, kendisinin veya etrafındaki eşyanın boşlukta döndüğünden şikayet eder. Tıp dilinde vertigo denen baş dönmelerinin nedenleri çeşitlidir. Bunlardan başlıcaları şunlardır
- Kulak ağrısı
- Araç tutmaları
- Ani hava değişimi
- Bazı göz hastalıkları
- İlaç zehirlenmeleri
- Düşük veya yüksek tansiyon
- Damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları
- Kansızlık ve kan hastalıkları
- Mikrobik hastalıklar
- Beyin hastalıkları
- Sara ve bazı ruh hastalıkları
Tedaviye başlanmadan önce hastalığın gerçek nedeninin tespit edilmesi gerekir. Baş dönmelerine yapılacak ilk iş; hemen oturmak veya öne eğilmek ve mümkünse hemen yatmaktır. Baş dönmesi sık sık oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir. |
Başkalaşım
Bazı böcek ve kurbağa gibi canlıların, yumurtadan çıktıktan sonraki gelişme evrelerinde yapısal değişikliğe uğrayarak atalarına benzer hale gelmeleri. |
Batın
Gövdenin, göğüs ve pelvis bölgeleri arasındaki kısmıdır. Göğüsten, bir kas bölme teşkil eden diafragma ile ayrılmış olan batının, alt kısmında pelvis boşluğu ile devamlılığı vardır. |
Batmotropizm
Kasılma uyarılarına karşı kalp liflerinin duyarlılığı ya da uyanlabilirliğİ. |
Bayılma
Kan basıncında düşme, nabızda zayıflama ve hızlanma, solgunluk ve terlemenin eşlik ettiği geçici bilinç kaybı. |
Bayılmalar
Geçici olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen azalmıştır.
Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani heyecanlar, tansiyon yüksekliği, gebelik, kansızlık, damar sertliği ve kalp hastalıklarıdır.
Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz kül rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve baş dönmesi görülür.
Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su serpilir ve amonyak koklatılır. |
Bayılmalar
Geçici olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen azalmıştır. Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani heyecanlar, tansiyon yüksekliği, gebelik, kansızlık, damar sertliği ve kalp hastalıklarıdır.Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz kül rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve baş dönmesi görülür.Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su serpilir ve amonyak koklatılır. |
Baypas (by-pass)
Atardamarlann tıkayıcı hastahklannın cerrahi tedavi tekniği. |
Bazal metabolizma
Vücut yüzeyi birimine göre hesap edilen, istirahat anında sarf edilen enerji miktarıdır.Vücut yüzeyi şahsın, boyu ve kilosundan hesap edilir.Troid bezinin fazla çalışmasında, bazal metabolizma yükselir. |
Bazal metabolizma hızı
Besin alınması ve hareketsiz durumda vücudu canlı tutmak için gerekli enerji tüketimi. |
Bazal vücut sıcaklığı
Vücut sıcaklığını yükseltecek etkenler olmaksızın, sabah yataktan kalkmadan önce makattan ölçülen sıcaklık. |
Bazalyom
Bir çeşit deri tümörü. |
Bazofil
Mast hücresine benzeyen, alerjide rol oynayan kan akyuvar hücreleri. |
Bcg (calmette-guerin basili)
Verem hastalığının etkeni olan bir tür basilin sığırlardan elde edilip zayıflatılmış kültürlerinden hazırlanmış aşı. |
Calcıum ascorbate
C Vitamininin bir şekli; yüzeysel veya içilerek kullanımıyla ilgili çok az bilimsel araştırma vardır |
Calnıette-guerin basili
BCG |
Corda colica (kalınbağırsak kordonu)
Ağrılı ve gergin kalınbağırsağın aldığı görünüm; dokunmayla sert bir kordon gibi ele gelir. |
Çıbanlar
Derideki kıl keseleri veya bezlerinin hastalanması sonucu ortaya çıkan sızıntılı, ıslak kabarcıklara çıban denir. Katiyetle sıkılmamaları gerekir |
Çıban
Çıbanlar, derideki ter bezleri veya kıl keselerinin enfeksiyonlarıdır. |
Çıban (furonkül)
Bİr kıl kökünün ve bunun salgı bezinin akut irinli iltihabı. |
Çıbanlar
Derideki kıl keseleri veya bezlerinin hastalanması sonucu ortaya çıkan sızıntılı, ıslak kabarcıklara çıban denir. Katiyetle sıkılmamaları gerekir. |
D - amino asit
Bakteri hücre duvarlarının polipeptidlerinde bulunan, proteinlerde bulunmayan amino asit. |
Diş plağı
Bakteriler, protein maddeleri, besin artıkları ile diş taşından (tartar) oluşan ve diş minesini örten katman (artık). |
Dermografizm
Bazı kişilerde mekanik uyanlar karşısında görülen olağandışı deri tepkimesi. |
Destek
Bazı darbelerden ve cerrahi girişimlerden sonra, iltihabi ya da dejeneratif süreçler nedeniyle eklem hareketlerinin kısıtlanmasının gerekli olduğu durumlarda, |
Damarlarda balonlaşma
anevrizma |
Dışkılama
Bağırsak içeriğinin (dışkı) anüs (makat) yoluyla dış ortama atılması. |
Dekompresyon
Baskı yapan gücün veya baskının kaldırılması. |
Dölyolu sıvısının incelenmesi
Başta Trichomonas vaginalis ve Candida albicans olmak üzere vajinit (dölyatağı İltihabı) etkenini belirlemeyi sağlayan inceleme tekniği. |
Dört başlı kas (kuadriseps kası)
Uyluk ön bölgesini bütünüyle kaplayan kas. |
Deri altı (sc=subkutan
Bazı kemoterapi ilaçları özellikle kolda deri altına injekte edilir. |
Disostoz
Bazı kemiklerde görülen, kıkırdağın kemiğe dönüşme sürecinin normalden sapmasıyla ortaya çıkan biçim bozukluğu. |
E vitamini (alfa-tokoferol)
Başta tahıl olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbreküstü bezi kabuğunda depolanır. Fazla olan bölümü idrar ve dışkıyla atılır. Antioksidan özellik gösterir. E vitamini eksikliği son derece ender görülür ve kansızlık biçiminde ortaya çıkar |
Entübasyon
Cerrahi ve anestezi uygulamalarında solunum yolunu açık tutmak amacıyla soluk borusuna biçim, çap ve yapı açısından uygun bir tüpün sokulması. |
Eozinofil
Bağışıklık yanıtlannda önemli rol oynayan akyuvar türü. Astımda ve diğer alerjik reaksiyonlarda artar. |
Epstein-barr virüsü
Herpes virüsüne benzer bir DNA virüsü. |
Enerji rezervi
Bazal enerji gereksiniminin üzerinde büyük dalgalanma gösteren enerji harcamasını karşılamak üzere depolanmış protein, Hpit ve glikojen biçimindeki madde miktarı. |
Enferokinaz
Bağırsak mukozasından salgılanan ve pankreas tripsi-nojem'ni tripsine dönüştüren enzim. |
Ertrospeksiyon (içe bakış)
Ego (benhk) tarafından iç "yaşantıların" gözlenmesi: |
Entamoeba Hystolytica
Entamoeba hystolytica adlı parazitin neden olduğu bir hastalıktır. Gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla görülür. Su ve besinlerle bulaşır.
Belirtiler
Genellikle, sağlık tedbirlerinin yeterli olmadığı memleketlerde yaygındır. Hastalığı taşıyan bir insanın ya da bir böceğin dışkısıyla kirlenmiş suyla yıkanan sebzelerin yenmesi yoluyla bulaşır. Amipler çok kere vücuda sert, koruyucu bir kistle kaplı olarak alınırlar. Bu kistler bağırsaklarda eriyince amipler açığa çıkarlar.
Belirtiler parazit alındıktan sonra 1–4 hafta içinde ortaya çıkar.
-Sık dışkılama (günde 10-15 defa)
-Karın alt kadranda ağrı
-Dışkıda sümüksü salgı
-Dışkıda kan
-Bazen ateş
-Sulu dışkı
-Lökosit artabilir.
Tanı
Amebiazisin tanısı, dışkı örneklerinde kistlerin ve trofozoitlerin görülmesiyle konabilir. Tanı için ayrıca serolojik testlerle de yapılabilmektedir.
Tedavi
Dokrotunuzun vereceği ilaçları düzenli kullanımı ile tam şifa sağlanır.
Öneriler
Su güvenliğinin olmadığı yörelerde suyun kaynatılarak içilmesi, şişe suyu tüketilmesi ya da gazlı içecekler alınması önleyici olması bakımından gereklidir. Bulaşma bardak vs ile de olabileceğinden bu ürünlerin kendi ambalajında tüketilmesi yararlı olacaktır. Kişisel sağlık bilgisi kurallarına uyulması ve besinler için de aynı özenin gösterilmesi şarttır. |
Enterohepatik dolaşım
Bağırsaktaki bakterilerin safradaki pigmentler üzerindeki etkisiyle oluşan biIİnojenlerin kısmen bağırsak mu-kozasınca yeniden emildiği ve toplardamar dolaşımı ile karaciğere ulaştığı fizyolojik mekanizma. |
Enterostomi
Bazı hastalıklarda sindirim sisteminde yapay bir çıkış yeri açmak amacıyla bağırsakla karın duvarının ağızlaş-tınlması. |
Enterotoksin
Bazı Staphylococcus aureus soylarının çıkardığı toksin. |
Fıtık korsesi (fıtık bağı)
Kann bölgesindeki fıtıkları tespit etmek İçin kullanılan, bir kemer ve yastıkçıklardan oluşan aygıt. |
Flüor zehirlenmesi
Bazı sanayi alanlannda flüor buhan ve gazlarının solunması ya da çözünebilir flüor bileşiklerinin (kirli içme suyu, besinler, böcek ve fare zehiri) ağız yoluyla alınması sonucu ortaya çıkan zehirlenme. |
Fibroblast
Bağdoku temel maddesinin bireşimini sağlayan bağdoku hücresi. |
Fantom kol - bacak
Kol ya da bacaklarının tümünü ya da bir bölümünü kaybedenlerde görülen bir olgu. |
Fibro-sarkom
Bağ dokusunun kötü huylu tümörü. |
Fibula
Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır. Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder. |
Fosfodiester bağı
DNA'daki fosfat ile şeker arasındaki bağ. |
Filarya
Balıklar dışındaki bütün omurgalılarda asalak yaşayan Nemaîoda (ipliksolucanlar) sınıfının |
Fekalit
Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı. |
Fenobarbital dozajı
Fenobarbitalle tedavi edilen hastaların kanında, bu ilacın ulaştığı düzeyin belirlenmesi; tedavi dozunun düzenlenmesinde önem taşır. Normal değerleri 5-30 mg/It'dir. |
Fermantasyon
Bazı mikroorganizmaların ürettiği enzimlerin etkisiyle organik maddelerin uğradığı değişiklik. |
Ferment
Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler. |
Fleboskleroz
Bağdoku artışı ya da trombuslann bağdokuya dönüşmesi nedeniyle toplardamar duvarının sertleşmesi. |
Flegma (balgam)
Hippokrates'e göre vücuttaki dört temel sıvıdan biri; ötekileri san safra, kara safra ve kandır. |
Gingko biloba
Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar. |
Gram boyaması
Baz özellikte bir boya maddesiyle boyama yöntemi |
Hemoroitler
Bazı hemoroit toplardamarlarında ve daha seyrek olarak bir toplardamardaki patolojik genişleme. |
Hemotoksin
Başta alyuvarlar olmak üzere kan hücrelerini etkileyerek onlan parçalayan bakteri zehirlerine verilen genel ad. |
Halsizlik
Bazı kimseler, aşırı yorgunluktan, çalışamamaktan, baş ağrısından, sırt ağrılarından, hazımsızlıktan veya huzursuzluktan şikayet ederler. Bu duruma tıp dilinde debilite veya asteni denir. |
Hansen basili
Cüzam hastalığının etkeni Mycobacterium leprae'nin yaygın olarak kullanılan adı. |
Hipobaropati
Basıncın ani ya da yavaş bir biçimde düşmesi sonucu gelişen patolojik tablo. |
Hassas Barsak
İrritabl kelimesi; hassas, kolay rahatsız olan anlamına gelir. Sendrom kelimesi de; bir durumla ilişkili belirtilerin bir arada olması anlamına gelir. İrritabl Barsak Sendromunda (İBS)barsak denince genellikle kalın barsaklar kastedilir. İBS karın ağrısı, gaz, dışkılama alışkanlıklarında değişikliklerin oluştuğu, geçmeyen veya aralıklarla tekrar eden (kronik) bir durumdur.
Belirtiler
İBS belirtileri, barsağın faaliyetleriyle ilgili bir bozukluktur. Barsağın kas ve sinirlerinin anormal çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkar; barsak yapısıyla ilgili bir hastalık olduğuna dair kanıt bulunamamıştır. Beyin, barsak ve merkezi sinir sistemi arasındaki bir şeyin barsakların irrite (huzursuz)? edilmesine yol açtığı düşünülmektedir. Sıradan olaylara verilen yanıtlar bile hastalık belirtilerini ortaya çıkarabilir. Stres ve üzüntü, hastalığın belirtilerini kötüleştirebilir, hastalığın belirtilerinin kötü olması da stres, üzüntü kaynağı olabilir.
Tanı
Tanı öykü ve klinik bulgularla ve tetkiklerle konur.
Tedavi
İBS ile birlikte ishal şikayeti olan hastalar için yararlı olabilecek tedavi seçenekleri: diyet değişikliği ilaç tedavisi stresin azaltılması davranış tedavisi bazı alternatif tedaviler Bu tedavi seçeneklerinden biri veya birkaçı birlikte denenebilir. İBS karmaşık bir durumdur. Tedavinin amacı tüm yakınmaların ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Hangi kişi için hangi tedavinin uygun olduğuna hekim ve hasta beraberce karar vermelidir. Doktora danışmadan kendi kendinize tedavi yöntemleri denenmemelidir.
Öneriler
Rahatsızlığınızı Artırdığını Düşündüğünüz Yiyeceklerden Uzak Durun
IBS hastalarının kişiden kişiye değişmekle beraber bazı yiyeceklere hassasiyet gösterdiği gözlenmiştir. Bu nedenle rahatsızlığınızı arttırdığını düşündüğünüz yiyecekleri belirleyerek bu yiyeceklerden uzak durmaya çalışmak yarar getirecektir. Eğer henüz böyle bir tespitiniz yoksa rahatsızlığınızın başladığı zamanlarda hangi yiyecekleri tüketmiş olduğunuzu not ederek bir süre sonra, bu yiyecekleri belirleyebilirsiniz. Ancak doktorunuza danışmadan özellikle ana gıdaları kesmek vücudunuzu güçsüz bırakabileceğinden, elde ettiğiniz sonuçları doktorunuzla paylaşmakta fayda vardır.
Sık sık ama az yiyin
Sindirim sisteminizi büyük ana yemekler ile yormak yerine sık sık ama az yemeye gayret gösterebilirsiniz. Böylece 3 ana öğün ile çok yemek yerine, öğünleri bölerek tüm güne yayabilirsiniz. Bu öğünlerden sonuncusu olan akşam yemeği en hafif öğün olmalıdır. Ayrıca yemeği uyku saatinden birkaç saat önce yemek rahatlatıcı bir unsurdur.
Düzenli Yemek Yiyin
Yemek saatlerinin düzenlenmesi ve öğün atlamadan beslenmek barsakların düzenli çalışmasını sağlar. Özellikle kahvaltı, barsaklarınızı çalışmak üzere uyaran önemli bir öğündür. Bu nedenle bir meyva veya küçük bir sandviç ile bu öğünde mutlaka birşeyler yenmesi gerekir.
Bol Su İçin
Su, kabızlığı önlemede oldukça etkilidir. Ayrıca IBS’ li hastaların sık sık yaşadığı ishal de sıvı kaybını artırır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içerek sindirime yardımcı olabilirsiniz.
Bitki Çaylarını Tercih Edin
Özellikle papatya, nane ve rezene çayları şişkinlik ve gazı gidermede yardımcıdır. Bu nedenle gerek evde gerekse dışarıda siyah çay yerine bitki çaylarını tercih etmeniz sizi rahatlatacaktır.
Gaz Yapan Yiyecekleri Az Tüketin
Özellikle yoğun gaz şikayeti olan hastaların, baklagilleri, fasulye, bezelye, nohut, vb yiyecekleri daha az tüketmesi bu şikayetin azalmasını sağlayacaktır.
Daha Çok Egzersiz Yapın
Egzersiz yapmanın IBS belirtileri üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca hareketi artırarak , yürüyüş, hafif koşular, yüzme gibi aktivitelere zaman ayırmanız hem belirtileri azaltacak hem de sağlıklı yaşam dengenizi korumanıza yardımcı olacaktır.
Sigarayı Bırakmaya Çalışın
Sigaranın, diğer pek çok zararları ile beraber sindirim sistemi üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle eğer sigara kullanıyorsanız, en azından atak dönemlerinde azaltmak hayatınızı kolaylaştıracaktır.
Alkol alımında limitleri aşmamaya çalışın
Fazla alkol alımı barsakları olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle hafif alkollü içecekleri tercih etmek ve aşırıya kaçmamak gerekir.
Stresten uzak durmaya çalışın
Stres, artık yoğun günlük hayatın bir parçası haline geldiyse de küçük önlemler ile hayatımızdan uzaklaştırmamız gereken bir unsur olduğu tartışılmaz bir gerçek. Özellikle IBS’nin önemli tetikleyicileri arasında bulunan stresten uzak durmak için deneyebileceğiniz birkaç yöntem olabilir:
• Yemeklerinizi sakin ortamlarda, yavaş yavaş yiyin
• Stres ile başa çıkmanızı kolaylaştıracak yöntemler kullanın: Meditasyon, yoga veya en azından sevdiğiniz bir müzik eşliğinde aktivitelerinizi gerçekleştirme gibi...
• Masaj: Mümkünse tüm vücudunuza uygulanacak bir masaj ile rahatlayabilirsiniz. Ancak IBS ile ilgili belirtiler sırasında da karnınızı dairesel hareketler ile ovarak kendi kendinize masaj yapabilirsiniz. Belirtilerin azalması stresinizi de azaltacaktır.
Özellikle Tercih Edebileceğiniz Yiyecekler
• Meyve ve sebzeler (Narenciye hariç)
• Kepekli pirinç, pirinç unu
• Tahıllar
• Su
• Bitkisel çaylar
• Tavuk
• Balık
• Patates, patates unu
• Doğal yoğurt
• Ayçiçeği çekirdeği ve balkabağı çekirdeği, keten tohumu, susam
• Bol su
Kaçınmanız Gereken Yiyecek ve İçecekler
• Peynir
• Süt
• Kafein içeren içecekler ( Çay, kahve, kola)
• Çikolata
• Aşırı şekerli, çok yağlı, aşırı baharatlı ve mayalı yiyecekler
• Kırmızı et
• Kuru meyve
• Alkollü içecekler
• Suni tatlandırıcılı, diyet yiyecek ve içecekler
• Buğday ve elenmemiş buğday unundan yapılmış yiyecekler(beyaz ekmek, beyaz makarna, bisküviler, kurabiyeler, kekler, börekler) |
Hiperbaroterapi
Hastanın atmosfer basıncından daha yüksek basınçlı bir odaya (yüksek basınç odası) yerleştirilmesiyle uygulanan tedavi yöntemi. |
Husye torbası şişliği
Husye torbası (erbezi) şişkinliklerinde; nedenin ne olduğunu araştırmak gerekir. Bazı şişliklerde, husye torbasının görünüşü ışık geçirecek kadar şeffaflaşır. Bazıları da ağrılı olur. Husyelerde, şişlik ile birlikte ağrı da hissedilirse, iltihaplanma veya kanama ihtimali vardır. |
Dekompresyon
Baskı yapan gücün veya baskının kaldırılması. |
Dölyolu sıvısının incelenmesi
Başta Trichomonas vaginalis ve Candida albicans olmak üzere vajinit (dölyatağı İltihabı) etkenini belirlemeyi sağlayan inceleme tekniği. |
Dört başlı kas (kuadriseps kası)
Uyluk ön bölgesini bütünüyle kaplayan kas. |
Deri altı (sc=subkutan
Bazı kemoterapi ilaçları özellikle kolda deri altına injekte edilir. |
Disostoz
Bazı kemiklerde görülen, kıkırdağın kemiğe dönüşme sürecinin normalden sapmasıyla ortaya çıkan biçim bozukluğu. |
E vitamini (alfa-tokoferol)
Başta tahıl olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbreküstü bezi kabuğunda depolanır. Fazla olan bölümü idrar ve dışkıyla atılır. Antioksidan özellik gösterir. E vitamini eksikliği son derece ender görülür ve kansızlık biçiminde ortaya çıkar |
Entübasyon
Cerrahi ve anestezi uygulamalarında solunum yolunu açık tutmak amacıyla soluk borusuna biçim, çap ve yapı açısından uygun bir tüpün sokulması. |
Eozinofil
Bağışıklık yanıtlannda önemli rol oynayan akyuvar türü. Astımda ve diğer alerjik reaksiyonlarda artar. |
Epstein-barr virüsü
Herpes virüsüne benzer bir DNA virüsü. |
Enerji rezervi
Bazal enerji gereksiniminin üzerinde büyük dalgalanma gösteren enerji harcamasını karşılamak üzere depolanmış protein, Hpit ve glikojen biçimindeki madde miktarı. |
Enferokinaz
Bağırsak mukozasından salgılanan ve pankreas tripsi-nojem'ni tripsine dönüştüren enzim. |
Ertrospeksiyon (içe bakış)
Ego (benhk) tarafından iç "yaşantıların" gözlenmesi: |
Entamoeba Hystolytica
Entamoeba hystolytica adlı parazitin neden olduğu bir hastalıktır. Gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla görülür. Su ve besinlerle bulaşır.
Belirtiler
Genellikle, sağlık tedbirlerinin yeterli olmadığı memleketlerde yaygındır. Hastalığı taşıyan bir insanın ya da bir böceğin dışkısıyla kirlenmiş suyla yıkanan sebzelerin yenmesi yoluyla bulaşır. Amipler çok kere vücuda sert, koruyucu bir kistle kaplı olarak alınırlar. Bu kistler bağırsaklarda eriyince amipler açığa çıkarlar.
Belirtiler parazit alındıktan sonra 1–4 hafta içinde ortaya çıkar.
-Sık dışkılama (günde 10-15 defa)
-Karın alt kadranda ağrı
-Dışkıda sümüksü salgı
-Dışkıda kan
-Bazen ateş
-Sulu dışkı
-Lökosit artabilir.
Tanı
Amebiazisin tanısı, dışkı örneklerinde kistlerin ve trofozoitlerin görülmesiyle konabilir. Tanı için ayrıca serolojik testlerle de yapılabilmektedir.
Tedavi
Dokrotunuzun vereceği ilaçları düzenli kullanımı ile tam şifa sağlanır.
Öneriler
Su güvenliğinin olmadığı yörelerde suyun kaynatılarak içilmesi, şişe suyu tüketilmesi ya da gazlı içecekler alınması önleyici olması bakımından gereklidir. Bulaşma bardak vs ile de olabileceğinden bu ürünlerin kendi ambalajında tüketilmesi yararlı olacaktır. Kişisel sağlık bilgisi kurallarına uyulması ve besinler için de aynı özenin gösterilmesi şarttır. |
Enterohepatik dolaşım
Bağırsaktaki bakterilerin safradaki pigmentler üzerindeki etkisiyle oluşan biIİnojenlerin kısmen bağırsak mu-kozasınca yeniden emildiği ve toplardamar dolaşımı ile karaciğere ulaştığı fizyolojik mekanizma. |
Enterostomi
Bazı hastalıklarda sindirim sisteminde yapay bir çıkış yeri açmak amacıyla bağırsakla karın duvarının ağızlaş-tınlması. |
Enterotoksin
Bazı Staphylococcus aureus soylarının çıkardığı toksin. |
Fıtık korsesi (fıtık bağı)
Kann bölgesindeki fıtıkları tespit etmek İçin kullanılan, bir kemer ve yastıkçıklardan oluşan aygıt. |
Flüor zehirlenmesi
Bazı sanayi alanlannda flüor buhan ve gazlarının solunması ya da çözünebilir flüor bileşiklerinin (kirli içme suyu, besinler, böcek ve fare zehiri) ağız yoluyla alınması sonucu ortaya çıkan zehirlenme. |
Fibroblast
Bağdoku temel maddesinin bireşimini sağlayan bağdoku hücresi. |
Fantom kol - bacak
Kol ya da bacaklarının tümünü ya da bir bölümünü kaybedenlerde görülen bir olgu. |
Fibro-sarkom
Bağ dokusunun kötü huylu tümörü. |
Fibula
Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır. Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder. |
Fosfodiester bağı
DNA'daki fosfat ile şeker arasındaki bağ. |
Filarya
Balıklar dışındaki bütün omurgalılarda asalak yaşayan Nemaîoda (ipliksolucanlar) sınıfının |
Fekalit
Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı. |
Fenobarbital dozajı
Fenobarbitalle tedavi edilen hastaların kanında, bu ilacın ulaştığı düzeyin belirlenmesi; tedavi dozunun düzenlenmesinde önem taşır. Normal değerleri 5-30 mg/It'dir. |
Fermantasyon
Bazı mikroorganizmaların ürettiği enzimlerin etkisiyle organik maddelerin uğradığı değişiklik. |
Ferment
Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler. |
Fleboskleroz
Bağdoku artışı ya da trombuslann bağdokuya dönüşmesi nedeniyle toplardamar duvarının sertleşmesi. |
Flegma (balgam)
Hippokrates'e göre vücuttaki dört temel sıvıdan biri; ötekileri san safra, kara safra ve kandır. |
Gingko biloba
Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar. |
Gram boyaması
Baz özellikte bir boya maddesiyle boyama yöntemi |
Enterohepatik dolaşım
Bağırsaktaki bakterilerin safradaki pigmentler üzerindeki etkisiyle oluşan biIİnojenlerin kısmen bağırsak mu-kozasınca yeniden emildiği ve toplardamar dolaşımı ile karaciğere ulaştığı fizyolojik mekanizma. |
Enterostomi
Bazı hastalıklarda sindirim sisteminde yapay bir çıkış yeri açmak amacıyla bağırsakla karın duvarının ağızlaş-tınlması. |
Enterotoksin
Bazı Staphylococcus aureus soylarının çıkardığı toksin. |
Fıtık korsesi (fıtık bağı)
Kann bölgesindeki fıtıkları tespit etmek İçin kullanılan, bir kemer ve yastıkçıklardan oluşan aygıt. |
Flüor zehirlenmesi
Bazı sanayi alanlannda flüor buhan ve gazlarının solunması ya da çözünebilir flüor bileşiklerinin (kirli içme suyu, besinler, böcek ve fare zehiri) ağız yoluyla alınması sonucu ortaya çıkan zehirlenme. |
Fibroblast
Bağdoku temel maddesinin bireşimini sağlayan bağdoku hücresi. |
Fantom kol - bacak
Kol ya da bacaklarının tümünü ya da bir bölümünü kaybedenlerde görülen bir olgu. |
Fibro-sarkom
Bağ dokusunun kötü huylu tümörü. |
Fibula
Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır. Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder. |
Fosfodiester bağı
DNA'daki fosfat ile şeker arasındaki bağ. |
Filarya
Balıklar dışındaki bütün omurgalılarda asalak yaşayan Nemaîoda (ipliksolucanlar) sınıfının |
Fekalit
Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı. |
Fenobarbital dozajı
Fenobarbitalle tedavi edilen hastaların kanında, bu ilacın ulaştığı düzeyin belirlenmesi; tedavi dozunun düzenlenmesinde önem taşır. Normal değerleri 5-30 mg/It'dir. |
Fermantasyon
Bazı mikroorganizmaların ürettiği enzimlerin etkisiyle organik maddelerin uğradığı değişiklik. |
Ferment
Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler. |
Fleboskleroz
Bağdoku artışı ya da trombuslann bağdokuya dönüşmesi nedeniyle toplardamar duvarının sertleşmesi. |
Flegma (balgam)
Hippokrates'e göre vücuttaki dört temel sıvıdan biri; ötekileri san safra, kara safra ve kandır. |
Gingko biloba
Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar. |
Gram boyaması
Baz özellikte bir boya maddesiyle boyama yöntemi |
Hemoroitler
Bazı hemoroit toplardamarlarında ve daha seyrek olarak bir toplardamardaki patolojik genişleme. |
Hemoroitler
Bazı hemoroit toplardamarlarında ve daha seyrek olarak bir toplardamardaki patolojik genişleme. |
Hemotoksin
Başta alyuvarlar olmak üzere kan hücrelerini etkileyerek onlan parçalayan bakteri zehirlerine verilen genel ad. |
Halsizlik
Bazı kimseler, aşırı yorgunluktan, çalışamamaktan, baş ağrısından, sırt ağrılarından, hazımsızlıktan veya huzursuzluktan şikayet ederler. Bu duruma tıp dilinde debilite veya asteni denir. |
Hansen basili
Cüzam hastalığının etkeni Mycobacterium leprae'nin yaygın olarak kullanılan adı. |
Hipobaropati
Basıncın ani ya da yavaş bir biçimde düşmesi sonucu gelişen patolojik tablo. |
Hassas Barsak
İrritabl kelimesi; hassas, kolay rahatsız olan anlamına gelir. Sendrom kelimesi de; bir durumla ilişkili belirtilerin bir arada olması anlamına gelir. İrritabl Barsak Sendromunda (İBS)barsak denince genellikle kalın barsaklar kastedilir. İBS karın ağrısı, gaz, dışkılama alışkanlıklarında değişikliklerin oluştuğu, geçmeyen veya aralıklarla tekrar eden (kronik) bir durumdur.
Belirtiler
İBS belirtileri, barsağın faaliyetleriyle ilgili bir bozukluktur. Barsağın kas ve sinirlerinin anormal çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkar; barsak yapısıyla ilgili bir hastalık olduğuna dair kanıt bulunamamıştır. Beyin, barsak ve merkezi sinir sistemi arasındaki bir şeyin barsakların irrite (huzursuz)? edilmesine yol açtığı düşünülmektedir. Sıradan olaylara verilen yanıtlar bile hastalık belirtilerini ortaya çıkarabilir. Stres ve üzüntü, hastalığın belirtilerini kötüleştirebilir, hastalığın belirtilerinin kötü olması da stres, üzüntü kaynağı olabilir.
Tanı
Tanı öykü ve klinik bulgularla ve tetkiklerle konur.
Tedavi
İBS ile birlikte ishal şikayeti olan hastalar için yararlı olabilecek tedavi seçenekleri: diyet değişikliği ilaç tedavisi stresin azaltılması davranış tedavisi bazı alternatif tedaviler Bu tedavi seçeneklerinden biri veya birkaçı birlikte denenebilir. İBS karmaşık bir durumdur. Tedavinin amacı tüm yakınmaların ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Hangi kişi için hangi tedavinin uygun olduğuna hekim ve hasta beraberce karar vermelidir. Doktora danışmadan kendi kendinize tedavi yöntemleri denenmemelidir.
Öneriler
Rahatsızlığınızı Artırdığını Düşündüğünüz Yiyeceklerden Uzak Durun
IBS hastalarının kişiden kişiye değişmekle beraber bazı yiyeceklere hassasiyet gösterdiği gözlenmiştir. Bu nedenle rahatsızlığınızı arttırdığını düşündüğünüz yiyecekleri belirleyerek bu yiyeceklerden uzak durmaya çalışmak yarar getirecektir. Eğer henüz böyle bir tespitiniz yoksa rahatsızlığınızın başladığı zamanlarda hangi yiyecekleri tüketmiş olduğunuzu not ederek bir süre sonra, bu yiyecekleri belirleyebilirsiniz. Ancak doktorunuza danışmadan özellikle ana gıdaları kesmek vücudunuzu güçsüz bırakabileceğinden, elde ettiğiniz sonuçları doktorunuzla paylaşmakta fayda vardır.
Sık sık ama az yiyin
Sindirim sisteminizi büyük ana yemekler ile yormak yerine sık sık ama az yemeye gayret gösterebilirsiniz. Böylece 3 ana öğün ile çok yemek yerine, öğünleri bölerek tüm güne yayabilirsiniz. Bu öğünlerden sonuncusu olan akşam yemeği en hafif öğün olmalıdır. Ayrıca yemeği uyku saatinden birkaç saat önce yemek rahatlatıcı bir unsurdur.
Düzenli Yemek Yiyin
Yemek saatlerinin düzenlenmesi ve öğün atlamadan beslenmek barsakların düzenli çalışmasını sağlar. Özellikle kahvaltı, barsaklarınızı çalışmak üzere uyaran önemli bir öğündür. Bu nedenle bir meyva veya küçük bir sandviç ile bu öğünde mutlaka birşeyler yenmesi gerekir.
Bol Su İçin
Su, kabızlığı önlemede oldukça etkilidir. Ayrıca IBS’ li hastaların sık sık yaşadığı ishal de sıvı kaybını artırır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içerek sindirime yardımcı olabilirsiniz.
Bitki Çaylarını Tercih Edin
Özellikle papatya, nane ve rezene çayları şişkinlik ve gazı gidermede yardımcıdır. Bu nedenle gerek evde gerekse dışarıda siyah çay yerine bitki çaylarını tercih etmeniz sizi rahatlatacaktır.
Gaz Yapan Yiyecekleri Az Tüketin
Özellikle yoğun gaz şikayeti olan hastaların, baklagilleri, fasulye, bezelye, nohut, vb yiyecekleri daha az tüketmesi bu şikayetin azalmasını sağlayacaktır.
Daha Çok Egzersiz Yapın
Egzersiz yapmanın IBS belirtileri üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca hareketi artırarak , yürüyüş, hafif koşular, yüzme gibi aktivitelere zaman ayırmanız hem belirtileri azaltacak hem de sağlıklı yaşam dengenizi korumanıza yardımcı olacaktır.
Sigarayı Bırakmaya Çalışın
Sigaranın, diğer pek çok zararları ile beraber sindirim sistemi üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle eğer sigara kullanıyorsanız, en azından atak dönemlerinde azaltmak hayatınızı kolaylaştıracaktır.
Alkol alımında limitleri aşmamaya çalışın
Fazla alkol alımı barsakları olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle hafif alkollü içecekleri tercih etmek ve aşırıya kaçmamak gerekir.
Stresten uzak durmaya çalışın
Stres, artık yoğun günlük hayatın bir parçası haline geldiyse de küçük önlemler ile hayatımızdan uzaklaştırmamız gereken bir unsur olduğu tartışılmaz bir gerçek. Özellikle IBS’nin önemli tetikleyicileri arasında bulunan stresten uzak durmak için deneyebileceğiniz birkaç yöntem olabilir:
• Yemeklerinizi sakin ortamlarda, yavaş yavaş yiyin
• Stres ile başa çıkmanızı kolaylaştıracak yöntemler kullanın: Meditasyon, yoga veya en azından sevdiğiniz bir müzik eşliğinde aktivitelerinizi gerçekleştirme gibi...
• Masaj: Mümkünse tüm vücudunuza uygulanacak bir masaj ile rahatlayabilirsiniz. Ancak IBS ile ilgili belirtiler sırasında da karnınızı dairesel hareketler ile ovarak kendi kendinize masaj yapabilirsiniz. Belirtilerin azalması stresinizi de azaltacaktır.
Özellikle Tercih Edebileceğiniz Yiyecekler
• Meyve ve sebzeler (Narenciye hariç)
• Kepekli pirinç, pirinç unu
• Tahıllar
• Su
• Bitkisel çaylar
• Tavuk
• Balık
• Patates, patates unu
• Doğal yoğurt
• Ayçiçeği çekirdeği ve balkabağı çekirdeği, keten tohumu, susam
• Bol su
Kaçınmanız Gereken Yiyecek ve İçecekler
• Peynir
• Süt
• Kafein içeren içecekler ( Çay, kahve, kola)
• Çikolata
• Aşırı şekerli, çok yağlı, aşırı baharatlı ve mayalı yiyecekler
• Kırmızı et
• Kuru meyve
• Alkollü içecekler
• Suni tatlandırıcılı, diyet yiyecek ve içecekler
• Buğday ve elenmemiş buğday unundan yapılmış yiyecekler(beyaz ekmek, beyaz makarna, bisküviler, kurabiyeler, kekler, börekler) |
Hiperbaroterapi
Hastanın atmosfer basıncından daha yüksek basınçlı bir odaya (yüksek basınç odası) yerleştirilmesiyle uygulanan tedavi yöntemi. |
Husye torbası şişliği
Husye torbası (erbezi) şişkinliklerinde; nedenin ne olduğunu araştırmak gerekir. Bazı şişliklerde, husye torbasının görünüşü ışık geçirecek kadar şeffaflaşır. Bazıları da ağrılı olur. Husyelerde, şişlik ile birlikte ağrı da hissedilirse, iltihaplanma veya kanama ihtimali vardır. |
Husye torbası şişliği
Husye torbası (erbezi) şişkinliklerinde; nedenin ne olduğunu araştırmak gerekir. Bazı şişliklerde, husye torbasının görünüşü ışık geçirecek kadar şeffaflaşır.
Bazıları da ağrılı olur. Husyelerde, şişlik ile birlikte ağrı da hissedilirse, iltihaplanma veya kanama ihtimali vardır. |
Hücresel bağışıklık
T hücreleriyle ilgili bağışıklık. |
İmmünite
Bağışıklık,muafiyet. |
İmmünizasyon
Bağışıklık oluşturmak için vücuda çok az miktarda antijen verilmesi,bağışıklama. |
İmmünkompleks
Bağışıklık tepkisi sonucunda bir antijen ile vücudun bununla savaşmak üzere ürettiği antikorun birleşmesiyle oluşan büyük molekül yapılı bileşik. |
İmmünolog
Bağışıklık uzmanı. |
İmmünoloji
Bağışıklığı inceleyen bilim. |
İmmünopatoloji
Bağışıklık tepkimeleri ile hastalıklar arasındaki ilişkileri inceleyen tıp dalı. |
İntroversiyon (içedönüktük)
Bazı insanlara özgü kişilik davranışı. |
İmmünoprofilaksi
Bağışıklarım yoluyla vücudu enfeksiyon hastalıklarından koruma tekniği. |
İdrar torbası iltihabı
İdrar torbasının (mesanenin) bakteri ve virüsler tarafından iltihaplandırılması sonucu ortaya çıkan bu hastalığa, tıp dilinde sistit denir. Hastanın karın bölgesinin alt kısmında ve bacak aralarında ağrı vardır. Sık sık idrar yapmak ihtiyacı hisseder. İdrar yaptıktan sonra da mesanede veya penisin ucunda şiddetli ağrı hissedilir. Bazı durumlarda idrar yollarında yanma ve kanlı idrar da görülür.Ağrıları dindirmek için, karına sıcak su torbası konur. |
İdrar Torbası İltihabı
İdrar torbasının (mesanenin) bakteri ve virüsler tarafından iltihaplandırılması sonucu ortaya çıkan bu hastalığa, tıp dilinde sistit denir. Hastanın karın bölgesinin alt kısmında ve bacak aralarında ağrı vardır.
Sık sık idrar yapmak ihtiyacı hisseder. İdrar yaptıktan sonra da mesanede veya penisin ucunda şiddetli ağrı hissedilir. Bazı durumlarda idrar yollarında yanma ve kanlı idrar da görülür. Ağrıları dindirmek için, karına sıcak su torbası konur. |
İdrar tutamamak
Bazı kimseler, öksürme, aksırma, gülme, ağlama, hallerinde veya heyecanlandıkları zaman idrarlarını tutamayıp kaçırırlar. Bu durum bilhassa çok doğum yapmış kadınlarda sık görülür. Nedeni ön ve arka boşaltım kanallarındaki kasların zayıflamış olmasıdır. Ayrıca böbrek veya idrar yollrındaki taş veya tümör, omuriliğin hastalanması da idrar tutamamaya neden olabilir.Küçük çocuklarda ise, bağırsak solucanları idrar kaçırmaya neden olabilir. |
İncebağırsak
Mide kapısı- kapakçığından, körbağırsağın başlangıcındaki kapakçığına (ileo-çekal kapakçık) kadar uzanan ve daha sonra da kalınbağırsakla süren bağırsak bölümü. |
İdrarda verem basili aranması
|
İnklüzyon cisimciği
Bazı virüs enfeksiyonlarında belirli hücrelerin çekirdek ya da sitoplazmalannda mikroskop incelemesiyle görülebilen oluşumlar. |
İleus (bağırsak tıkanması)
Bağırsak içeriğinin sindirim kanalı boyunca hareketinin tam ve sürekli olarak durması. |
İnteıferon
Başta virüs enfeksiyonları olmak üzere çeşitli etkenlere yanıt olarak hücre tarafından üretilen düşük molekül ağırlıklı bir glikoprotein. |
İnterferon
Bağışıklık sistemini düzenleyen ve güçlendiren , bu etkisiyle bazı kanserlerin tedavisinde etkili olan ilaç (örneğin; Roferon-A, İntron A).. |
İmmun sistem
Bağışıklık sistemi. Vücudu zararlı mikroplardan (bakteri, virüs, mantar) ve yabancı proteinlerden koruyan hücreler ve proteinlerin tümü. |
İmmün
Bağışık,bulaşıcı hastalıktan muaf. |
İmmün sistem
Bağışıklık sistemi. Vücudu zararlı mikroplardan (bakteri, virüs, mantar) ve yabancı proteinlerden koruyan hücreler ve proteinlerin tümü. |
Jojoba yağı
Uçucu olmayan tüm bitki yağlarına benzer bir yumuşatıcıdır. |
Jinekofobi (jinefobi)
Bazı erkeklerin kadınların yanında duydukları olağandışı korku ya da kaçma isteği. |
Kabakulak
Daha çok çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın ağzından çıkan tükürük damlacıklarıyla bulaşır. Tıp dilinde parotitis epidemica denilen bu hastalık; genellikle kulak altında bulunan tükürük bezlerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Kuluçka devresi, 18 gündür.Hastanın ateşi birdenbire yükselir, genel bir halsizlik görülür. Çok defa kulağın ön ve altında bulunan tükürük bezleri şişer ve acıma hissi duyulur. Yanak ve kulağın altı kabarır, kulak memesi de hafifçe yukarı doğru kalkar. Ağızda kuruluk, dilde pas vardır. İştah da azalmıştır. Bu durum birkaç gün devam ettikten sonra tükürük bezlerindeki şişlik yavaş yavaş kaybolmaya ve hasta iyileşmeye başlar.Hastalığın kendisi çok tehlikeli bir hastalık olmadığı halde; başka hastalıklara zemin hazırlar. Bu hastalıklar arasında; pankreas, gözyaşı keseleri, böbreküstü bezleri, erkeklerde husyeler, kadınlarda yumurtalıkların etkilenmesi önemli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle en iyi şekilde tedavi edilmesi gerekir. Hastanın sağlıklı kimselerle konuşması, görüşmesi önlenir. Sulu yiyecekler verilir. Kabız olmaması sağlanır. |
Kabakulak
Daha çok çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın ağzından çıkan tükürük damlacıklarıyla bulaşır.
Tıp dilinde parotitis epidemica denilen bu hastalık; genellikle kulak altında bulunan tükürük bezlerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Kuluçka devresi, 18 gündür.
Hastanın ateşi birdenbire yükselir, genel bir halsizlik görülür. Çok defa kulağın ön ve altında bulunan tükürük bezleri şişer ve acıma hissi duyulur.
Yanak ve kulağın altı kabarır, kulak memesi de hafifçe yukarı doğru kalkar. Ağızda kuruluk, dilde pas vardır.
İştah da azalmıştır. Bu durum birkaç gün devam ettikten sonra tükürük bezlerindeki şişlik yavaş yavaş kaybolmaya ve hasta iyileşmeye başlar.
Hastalığın kendisi çok tehlikeli bir hastalık olmadığı halde; başka hastalıklara zemin hazırlar.
Bu hastalıklar arasında; pankreas, gözyaşı keseleri, böbreküstü bezleri, erkeklerde husyeler, kadınlarda yumurtalıkların etkilenmesi önemli sonuçlar doğurabilir.
Bu nedenle en iyi şekilde tedavi edilmesi gerekir.
Hastanın sağlıklı kimselerle konuşması, görüşmesi önlenir. Sulu yiyecekler verilir. Kabız olmaması sağlanır |
Kafaiçi basınç artışı (kiba)
Kafaiçi boşluğunda bulunan sıvı içeriğinin basıncında artış. |
Kalın Bağırsak İltihabı
Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.
Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora başvurmak şarttır.
Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez. |
Kalınbağırsak
Bağırsağın son bölümünü oluşturan sindirim kanalı bölümü |
Kalınbağırsak iltihabı
Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora başvurmak şarttır. Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez. |
Konnektif doku
Bağ dokusu. Daha özelleşmiş dokuları ve organları destekleyen, bağlayan ya da ayıran veya vücudun ambalaj dokusu gibi hareket eden doku. |
Kontakt dermatit
Bazı maddelerle temas sonucu oluşan alerjik deri iltihabı. Dokunulan şey sabun, deterjan, kozmetikler, giysiler, ilaçlar, meslekte kullanılan maddeler metaller vb. olabilir. |
Kalsiyum
Başlıca kemiklerde bulunan bir mineral. |
Kırbacık (utrikutus)
Yaklaşık 2 mm çapında, yuvarlağımsı küçük kabarcık. |
Kornea (saydamtabaka)
Gözün ön bölümünde yer alan saydam katman. |
Koroit (damartabaka)
Gözyuvanmn orta katmanı olan uveanın arka bölümü. |
Kan bağı
Aynı soydan gelen kişiler arasındaki ailevi bağ. |
Kan bankası (hemotek)
Kanın alınarak incelendiği ve işlendiği yer ya da uygun kaplar içinde saklandığı özel soğuk hava dolabı. |
Koroner bağ
Karınzannın iki kıvrımından oluşan karaciğer bağı. |
Kan çıbanı
Kılların dibinde başlayıp süratle büyüyen bir iltihaptır. Özellikle sırt, ense ve yüzde meydana gelir. Nedeni stafilokok cinsi mikroptur. Tıp dilinde füronkül denir.
Kan çıbanı küçük kırmızı ve sert bir şişliktir. Büyüdükçe ağrısı ve gerginliği artar. En sonunda baş verir. Bir süre sonra da orta kısmı yumuşar, sarılaşır ve içindeki cerahat boşalır.
Kabuk döküldükten sonra da yerinde ufak bir iz kalır. Kan çıbanlarını, kesinlikle sıkmamak ve hatta dokunmamak gerekir. |
Kan çıbanı
Kılların dibinde başlayıp süratle büyüyen bir iltihaptır. Özellikle sırt, ense ve yüzde meydana gelir. Nedeni stafilokok cinsi mikroptur. Tıp dilinde füronkül denir. Kan çıbanı küçük kırmızı ve sert bir şişliktir. Büyüdükçe ağrısı ve gerginliği artar. En sonunda baş verir. Bir süre sonra da orta kısmı yumuşar, sarılaşır ve içindeki cerahat boşalır. Kabuk döküldükten sonra da yerinde ufak bir iz kalır.Kan çıbanlarını, kesinlikle sıkmamak ve hatta dokunmamak gerekir. |
Koroner yoğun bakım ünitesi
Miyokart enfarktüsünde ortaya çıkabilecek ve acil yardım gerektiren kalp ve dolaşım sorunlarının (örneğin ritm bozuklukfan, kalp durması) anında tedavisi için uygun araç ve gereçlerle donatılmış tedavi bölümü. |
Kilobase
1000 nükleotidlik DNA parçalarını esas alan ölçü birimi. |
Kiropraksi
Bazı hastalıklarda uygulanan deneysel tedavi yöntemi; osteopatik lezyonlarda (omurlann yerinden kayması) A. T. SİH'in elle tedavisinden esinlenen ABD'li D. D. Palmer tarafından 1895'te önerilmiştir. |
Kist hidatik
Bazı organlarda (daha çok karaciger, akciğer , beyin) ekinokok adı verilen parazitlerin neden olduğu içi berrak su görünümünde kistler. |
Kist sebase
Yağ bezlerinin büyümesi sonucu deri altında oluşan kistler. |
Klinik
Bazı ülkelerde üniversite kürsülerinde toplanmış olan hastanelerin dağılımını (iç hastalıkları, cerrahi, doğum, göz, kulak-burun-boğaz vb klinikleri gibi) belirtmek için kullanılan terim. |
Kör Çıban
Özellikle sırt, ense veya yüzde meydana gelip, kıl diplerinin iltihaplanmasıyla beliren bir çeşit çıbandır. Küçük, kırmızı ve sert bir şişliktir. Büyüdükçe, ağrı artar, fakat çoğu zaman baş verme görülmez. Kör çıbanları kesinlikle sıkmamak ve kurcalamamak gerekir. |
Kör çıban
Özellikle sırt, ense veya yüzde meydana gelip, kıl diplerinin iltihaplanmasıyla beliren bir çeşit çıbandır. Küçük, kırmızı ve sert bir şişliktir. Büyüdükçe, ağrı artar, fakat çoğu zaman baş verme görülmez.Kör çıbanları kesinlikle sıkmamak ve kurcalamamak gerekir. |
Körbağırsak
Kalınbağırsağın ilk bölümü; incebağırsak ve çıkan kalınbağırsak ile temas halindedir. |
Körbağırsak apandisi
Körbağırsağın uzun, silindir biçimli ve kıvrımlı bir bölümüdür. |
Kötü huyluluk (habaset)
Kısa sürede ölüme yol açabilen ve çok ağır bir tabloyla seyreden hastalıkları tanımlayan özellik. |
Klon bankası (genom arşivi)
Bir canlının tüm genomunu temsil eden DNA parçacıklarının klonları. |
Karbamazepin dozajı
Karbamazepin sarada kullanılan bir ilaçtır. |
Kobalamin
B12 vitamininin adı. Bak. vitaminler. |
Kobalt
Radyoaktif izotopu (kobalt 60) tıpta tedavi amacıyla kullanılan kimyasal element. |
Kobalt bombası
Kobalt radyoterapisinde kullanılan ve kobalt 60 ışınımları yayan aygıt. |
Kobalt tedavisi
Kobaltın radyoaktif bir izotopu olan kobalt 60'tan yayılan ışınlardan yararlanılarak kötü huylu tümörlerin tedavisinde kullanılan bir radyoterapi yöntemi. |
Kobanamit
B12 vitamininden türeyen koenzim, |
Koch basili
Tüberküloz basiline, bulanın adına izafeten verilen ad. |
Kriyoaglütinin
Bazı kişilerin serumunda bulunan ve alyuvarların düşük sıcaklıkta kümeleşme ya da yapışmalarına yol açan antikorlar. |
Kardiyoşirürji
Başka bir yöntemle tedavisi olanaksız kalp ve büyük damar hastalıklannın cenahi olarak tedavi edilmesiyle uğraşan tıp dalı. |
Kronik bronşit
Bakteri ya da virüslere bağlı olarak gelişebilen, ama başlıca nedeni tahriş edici buhar, gaz ve tozların uzun süre solunması sonucunda bronş ağacının kronik tahrişi olan hastalık. |
Kol-baş atardamarı
Aorttan çıkan bir atardamar kolu. |
Kol-baş toplardamarı
Göğsün en Üst ve ön bölümünde bulunan, sağda ve solda yerleşmiş, büyük toplardamar gövdeleri. |
Ksiloz yükleme testi (ağızdan)
Bağırsak emilim yetersizliklerinin ayırıcı tanısında yararlanılan bir test. |
Kulak bölgesi
Başın her iki yanında yer alan ve kulak kepçesi İle çevresindeki yapıları içeren anatomik bölge. |
Koli basili
Escherichia coli |
Kollar ve bacaklar
Gövde iskeletine bağlanan vücut uzantıları. |
Kolostomî
Bağırsakta bulunan maddelerin dışarıya boşaltılması amacıyla, kalınbağırsağın, karın duvarında bir ağızla geçici ya da kalıcı olarak dışarı açılması. |
Kompleks bölgesel ağrı sendromu
Başlıca özelliği yanıcı nitelikte ısrarlı ağrıdır; hafif şekilleri oldukça sıktır - daha şiddetli formları sakatlayıcı olabilir ve tedavisi daha zordur |
Lenfanjiyom
Bağdoku stromasıyla çevrili ve endotelle düzgün biçimde örtülü, çeşitli çaplardaki lenf damarlanndan çıkan iyi huylu tümör. |
Laktaz
Bağırsak sıvısında bulunan ve süt şekerinin (laktoz) ga-laktoz ve glikoza parçalanmasını katalizleyen enzim. |
Laküner bağ (gimbernat bağı)
Pubisin(*) taraksı çıkıntısı üzerine tutunan, kann büyük yamuk kası aponevrozunun(*) bir bölümü. |
Loğusa humması
Bazı loğusalarda görülen ciddi bir hastalıktır. Halk arasında albastı denir. Nedeni, üreme organı yollarında iltihaplanma, doğum esnasında temizliğe yeteri kadar önem verilmemesi veya idrar yollarının iltihaplanması olabilir.Doğumdan 3 veya 7 gün sonra ateş yükselir. Karnın alt bölümünde yumuşaklık hissedilir. Akıntı fazlalaşır ve loğusa genel bitkinlikten şikayet eder. Doktora başvurmak gerekir. |
Lenfositler
Bağışıklık sisteminin en önemli akyuvarları. |
Lumbago
Sırtın aşağı kısmında hissedilen çok şiddetli ağrıya lumbago denir. Belirtileri çeşitlidir. Mesela, hasta otururken, bir yerden kalkarken, eğilerek bir iş yaparken sırt bölgesinde şiddetli ağrılar hisseder. Ağrı belirtili bir noktadan başlayıp, kasıklara ve kalçaya doğru yayılır.Hastalığın belirli bir nedeni olmamakla beraber, bağların ve kasların fazla gerilmesi, disk kayması veya bel kemiği ile kalça kemiği arasındaki eklemlerin fazla zorlanması nedenler arasında sayılabilir.Tedavinin ilk şartı istirahat etmektir. Ayrıca sırta sıcak su torbası koymak ve masaj yapmak da çok faydalıdır. |
Lumbago
Sırtın aşağı kısmında hissedilen çok şiddetli ağrıya lumbago denir. Belirtileri çeşitlidir. Mesela, hasta otururken, bir yerden kalkarken, eğilerek bir iş yaparken sırt bölgesinde şiddetli ağrılar hisseder.
Ağrı belirtili bir noktadan başlayıp, kasıklara ve kalçaya doğru yayılır. Hastalığın belirli bir nedeni olmamakla beraber, bağların ve kasların fazla gerilmesi, disk kayması veya bel kemiği ile kalça kemiği arasındaki eklemlerin fazla zorlanması nedenler arasında sayılabilir.
Tedavinin ilk şartı istirahat etmektir. Ayrıca sırta sıcak su torbası koymak ve masaj yapmak da çok faydalıdır. |
Lumbago (bel ağrısı)
Ortaya çıkmasına yol açan nedenden bağımsız olarak bel bölgesine yerleşen ağrıları belirten genel terim. |
Lumbalizasyon
Son göğüs omuru ya da ilk sağrı omurunda doğumsal oluşum bozukluğu. |
Lumbartroz
Omurganın bel-sağrı bölgesinde görülen artroza(*) verilen ad. |
Mikrosapor
Bazı deniz bitkilerinde erkek üreme bölgeleri tarafından üretilen küçük eşey hücreleri.Mikrospor. |
Mikst bağ dokusu hastalığı
Mixed connective tissue disease (MCTD): Otoimmün hastalıkların birden fazlasının özelliklerini taşıyan ve çakışma sendromları"" olarak da bilinen tipleri. |
Makroglobülinemi
Başta IgM (bak. immünoglobülinler) olmak üzere serumda yüksek molekül ağırlıklı protein miktannın anormal ölçüde artması. |
Makrosefali
Başın (beynin) normalden büyük olması. |
Meme başı
Memenin kabank uç bölümü |
Mitomani
Bazı kişilerde gerçeği değiştirmek, uydurmak, aldatmak biçiminde ortaya çıkan kalıcı hastalık. |
Mitridatizm
Bazı zehirlere ya da zehirli maddelere karşı özel bir direnç bulunması. |
Manganez
Başta dölyatağı, karaciğer ve böbrek olmak üzere tüm dokularda küçük miktarlarda bulunan kimyasal element. |
Meteorizm
Bağırsakta aşırı miktarda gaz bulunması. |
Mezenter (bağırsak askısı)
İncebağırsağı karın duvarının arka bölümüne tutturan kann zan (periton) kıvrımı. |
Mezenterîyol (bağırsak askıcığı)
KÖrbağırsak apandisini bütünüyle örten kann zan kıvrımı. |
Mastosit (mast hücresi)
Bağdokuda, özellikle deride kan damarlarının çevresinde ve genel olarak gevşek bağdokuda bulunan bir hücre türü. |
Mezozom
Bakterinin üremesi sırasında bakteri zarından kıvrımlar yaparak meydana gelen mitokondri benzeri yapı. |
Mastürbasyon
Kişinin kendi kendini elle uyararak cinsel yönden tatmin etmesi. |
Mukoza
Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası. |
Mediyatör
Bağışıklık sisteminin çeşitli bölümlerini etkinleştiren veya yönlendiren maddeler. |
Migren (yarım baş ağrısı)
Damarsal bozukluklara (damar genişlemesini izleyen damar büzülmesi) bağlı olarak başın belirli bir bölgesinde aniden ve şiddetli bir biçimde ortaya çıkan ve belirli bir süre sonra bütünüyle ortadan kalkan ağrılı belirti. |
Medusa başı
Kann duvarında bulunan ve göbeği çevreleyen yüzeysel toplardamarların oluşturduğu görüntü. |
Megaspor
Bazı deniz bitkilerinin üreme bölgelerinde meydana gelen, büyük sporlara verilen genel ad.Sporangiyum. |
Mycobacterium
Micobacteriaceae familyasında yer alan bir mikroorganizma. |
Meissner ağı
Bağırsak mukozasının altındaki sinir hücreleri ile bunların arasında bir ağ oluşturan sinir liflerinden oluşan yapı. |
Mikropsi
Bakılan cismin normalden daha küçük görülmesi biçiminde ortaya çıkan algılama bozukluğu. |
Negativizm
Başkalarının isteklerine İnatla karşı koyma biçiminde ortaya çıkan davranış türü. |
Nedbe
Bağdoku yapısındaki oluşum. |
Oct (ornitin-karbaınil-transferaz)
Karaciğer hücrelerinin içinde yer alan ve enzim etkinliği olan protein yapısındaki madde. |
Onikiparmak bağırsağı ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir.
Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur.
Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir.
Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir. |
Onikiparmak bağırsağı ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir.Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur.Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar.Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir. |
Onikiparmakbağırsağı (duodenum)
Sindirim borusunun mideyi izleyen bölümü. |
Onkogen
Bazı türleri kanserle de ilşkili olan bir gen. Onkogenlerin çoğu doğrudan ya da dolaylı olarak hücrelerin büyüme hızını etkiler. |
Operatör gen
Bakteri yada virüs genomunda repressör (baskılayıcı) proteini bağlayan ve yanındaki genin transkripsiyonunu kontrol eden gen. |
Opistotonus
Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici ) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali. ( Örn. Tetanozda ) |
Opustotonus
Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici ) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali. ( Örn. Tetanozda ) |
Otonomi
Başka kaynaklara başvurmaksızın kendi gücünü kullanarak olayların ve zorlukların üstesinden gelme yeteneği; özerklik. |
Organ bankası
Organların ya da dokuların, gereksinimi olan bir kişiye nakledilmek üzere korunmasına yönelik yapıların tümü. |
Oturma banyosu
Hastanın, baldırları ve apış arası bölgesi, akan ya da durağan su içinde kalacak biçimde oturarak yaptığı banyo. |
Ortakulak İltihabı
Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın iltihaplanmasına neden olabilir. Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı görülür. Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir. |
Owren trombosit testi
Başta II., VII., XI. ve X. etkenler olmak üzere pıhtılaşma etkenlerinin etkinliğim değerlendirmek üzere uygulanan kan testi. |
Özbağışıklık (otoimmünite)
Vücudun bağışıklık sisteminin kendi dokularına yönelik yıkıcı bağışıklık yanıtı geliştirmesiyle beliren durum. |
Polikistik
Bazı organlarda çok sayıda içi sıvı ile dolu oluşumlara verilen addır. Polikistik böbrek, polikistik meme gibi. |
Pressoseptör (basınç alıcıları)
Atar ya da toplar damar içindeki kan basıncında meydana gelen değişikliklere duyarlı olan sinirsel alıcılar. |
Paralerji
Bağışıklık sisteminde duyarlılığa yol açan antijenlerden farklı antijenlere karşı alerjik tepki oluşması. |
Proktit
Bağırsağın rektum (düzbağırsak) bölümüyle ilgili akut ya da kronik iltihap. |
Pirofobi
Bazı kişierde ateş görünce ya da yalnızca tehlikesini sezince ortaya çıkan felç edici korku. |
Parazitoloji
Başta protozoonlar ve yuvarlaksolucanlar olmak üzere asalaklarla ilgilenen bilim dalı. |
Plazmid
Bakteri stoplazmalarında bulunan ve kromozom gibi davranan DNA'lar. |
Psöriyatik artrit
Bazen psöriyazisli hastaları etkileyen (%10'dan az hastada görülür) özel bir artrit tipi. Sıklıkla küçük eklemleri tutar ve ağrılı olabilir. |
Pubalji
Kasık bölgesinde ortaya çıkan, genellikle iltihap kökenli ağrılar. |
Rektum (düzbağırsak)
Kalınbağırsağın "S" biçimimde kıvrım yapan bölümüyle (sigmoit kolon) anüs arasındaki son parçası. |
Pressoseptör (basınç alıcıları)
Atar ya da toplar damar içindeki kan basıncında meydana gelen değişikliklere duyarlı olan sinirsel alıcılar. |
Paralerji
Bağışıklık sisteminde duyarlılığa yol açan antijenlerden farklı antijenlere karşı alerjik tepki oluşması. |
Proktit
Bağırsağın rektum (düzbağırsak) bölümüyle ilgili akut ya da kronik iltihap. |
Pirofobi
Bazı kişierde ateş görünce ya da yalnızca tehlikesini sezince ortaya çıkan felç edici korku. |
Parazitoloji
Başta protozoonlar ve yuvarlaksolucanlar olmak üzere asalaklarla ilgilenen bilim dalı. |
Plazmid
Bakteri stoplazmalarında bulunan ve kromozom gibi davranan DNA'lar. |
Psöriyatik artrit
Bazen psöriyazisli hastaları etkileyen (%10'dan az hastada görülür) özel bir artrit tipi. Sıklıkla küçük eklemleri tutar ve ağrılı olabilir. |
Pubalji
Kasık bölgesinde ortaya çıkan, genellikle iltihap kökenli ağrılar. |
Rektum (düzbağırsak)
Kalınbağırsağın "S" biçimimde kıvrım yapan bölümüyle (sigmoit kolon) anüs arasındaki son parçası. |
Represyon (baskılama)
Psikanalizde kullanılan ve bilinç düzeyinde kabul edilmeyen düşüncelerin etkin bir süreç sonucunda bilinçten uzaklaştırılmasını belirten terim. |
Retina (ağtabaka)
Işığa duyarlı alıcıların bulunduğu göz katmanı. |
Refleks sempatik distrofi
Başlıca özelliği yanıcı nitelikte ısrarlı ağrıdır; hafif şekilleri oldukça sıktır - daha şiddetli formları sakatlayıcı olabilir ve tedavisi daha zordur. Değişik RSD formlarıyla ilgili diğer terimler şunlardır: Algodistrofi"", ""Sudeck atrofisi"" ve son zamanlarda ""Kompleks bölgesel ağrı sendromu"". |
Rsd
Başlıca özelliği yanıcı nitelikte ısrarlı ağrıdır; hafif şekilleri oldukça sıktır - daha şiddetli formları sakatlayıcı olabilir ve tedavisi daha zordur |
Skrotum (erbezi torbası)
Erbezlerinin, epîdidimin ve spermatik kordonun içinde yer aldığı torba. |
Sadist
Başkasına işkence etmekten zevk alan kişi. |
Sadizm
Başkalarına acı vermekten cinsel haz duyma. |
Safen toplardamarı
Bacağın büyük ve küçük iki yüzeysel ana toplardamarı. |
Soleus kası (nalınsı kas)
Bacak arkasında yer alan bir kas. |
Sigmoidostomi
Bağırsağın sigmoit bölümünün, karın duvarına yapay olarak ağızlaştırılması biçiminde uygulanan cerrahi girişim. |
Salmonella typhi basili
Tifonun etkeni olan mikroorganizma. |
Sil
Bazı tek hücrelilerde hareti sağlayan, yine bazı organizmaların akciğer borularında senkronize hareket ederek toz vb. partikülleri akciğerden uzaklaştıran kamçı benzeri yapı. |
Sarkoidoz
Başlıca iki tipi vardır: Akut, nisbeten iyi huylu olan sarkoidoz ani başlar ve genellikle ateş, ciltte inflamasyon ve poliartrit ya da poliartraljiyle karakterizedir; kronik sarkoidoz ise daha nadir bir şeklidir ve tipik olarak daha yavaş başlar, ilerleyicidir ve sonuçları değişiktir, örneğin, akciğerlerin girişindeki lenf nodları büyür. |
Spru
Bağırsaklarda emilim bozukluğuyla ortaya çıkan bazı sendromlann ortak adı. |
Sedef hastalığı romatizması
Bazen psöriyazisli hastaları etkileyen (%10'dan az hastada görülür) özel bir artrit tipi. Sıklıkla küçük eklemleri tutar ve ağrılı olabilir. |
Streptokinaz
Bazı streptokok türlerinin ürettiği enzim. |
Sitokinler
Bağışıklık hücrelerince salgılanan proteinler. |
Subakut
seyir ve şiddet açısından akut ve kronik arası nitelik gösteren. |
Sudeck atrofisi
Başlıca özelliği yanıcı nitelikte ısrarlı ağrıdır; hafif şekilleri oldukça sıktır - daha şiddetli formları sakatlayıcı olabilir ve tedavisi daha zordur |
Siyanokobalamin
B12 vitamininin bir türü Bak. Vitaminler |
Seropozitivite
Bazı bulaşıcı mikroplara yâ da virüs bileşenlerine karşı vücudun bağışıklık sisteminin ürettiği antikorların kandaki varlığını uygun laboratuvar incelemeleriyle gösteren durum. |
Seroprofilaksi
Bağışık bir serumun, belirli bir enfeksiyon hastalığının ortaya çıkmasını önlemek amacıyla vücuda verilmesi. |
Seröz zar
Bazı iç organlan örten, parlak görünümlü, gri-pembe ya da parlak beyaz renkte, damarlı, esnek ve ince zar. |
Sklera (gözakı, serttabaka)
Gözün en dış katmanını oluşturan, bağdoku yapısındaki zar. |
Süt kabukları
Bazı süt çocuklarında, besinler başta olmak üzere deği-Şik maddelere karşı (örneğin süt yağlan) ortaya çıkan aşın duyarlılığın ya da alerjinin belirtisi olarak, deride görülen oluşum. |
Şarbon basili
Şarbon ya da antraks denen hastalığın etkeni olan bakteri. |
Şilöz damatlar
Bağırsak kanalının lenf damarları. |
Şok tedavisi
Bazı psikolojik bozuklukların tedavisinde kullanılan ve merkez sinir sisteminde şok yaratan işlem. |
Tabajizm
Tütün kullanımına bağlı olarak gelişen kronik zehirlen- me. |
Tırnak batması
Tırnağın bir ya da her iki kenannm çevredeki yumuşak dokulara derinlemesine girmesinin yol açtığı hastalık |
Tireotoksikoz
Bazen Basedow hastalığı ile eşanlamlı kullanılan terim. |
Triseps (üç başlı kas)
Biri kolda, öbürü bacakta yer alan ve bir ucunda tutunmaya yarayan üç baş bulunan kasların ortak adı. |
Tonsillektomi
Bademciklerin alınmasını amaçlayan cerrahi girişim. |
Tenya
Barsak paraziti, şerit, yassı solucan. |
Trabekülotomi
Bazı glokom olgularında göz hekimlerince uygulanan cerrahi girişim. |
Trakea
Bazı kırık ve çıkıkların tedavisine kullanılan, vücudun bir bölümü üzerinde uygulanan mekanik çekme. |
Tüplerin bağlanması
Yumurtlama döneminde, yumurta hücresine sperm taşıyan fallop"" adı verilen kanalcıkların tahrip edilerek, sperm iletemez duruma getirilmesi. |
Uyuşturucu bağımlılığı
Belirli maddelerin genellikle alışkanlık nedeniyle gittikçe artan miktarlarda alınmasıyla belirlenen fiziksel ve ruhsal gereksinim. |
Üşümek
Bazı kimseler, üşümeyi gerektirecek hastalıkları olmadığı halde üşüdüklerinden yakınırlar. Bu şikayetleri, kalorisi yüksek şeyleri yemekle geçer. Ayrıca aşağıdaki reçeteleri uygulamak da faydalıdır. |
Yabancı cisimler
Vücudun belirli bir yerinde, normalde bulunmayan her hangi bir madde yabancı cisimdir. Bunlara özellikle çocuklarda, barsaklar, kulak ve burunda rastlanır. Yutulan yabancı cisimler, yemek borusunda takılabilir, ya da tehlikeli olabilir.Bu nedenle bazen ameliyatla çıkartılmaları gerekebilir. |
Yabancılaşma
Ruh hastalannda görülen ilgisizliği (donukluğu) belirtmek için ilk kez 19. yüzyılın başlarında kullanılmış terim. |
Yoğun bakım ünitesi
koroner yoğun bakım ünitesi |
Yardımcı ve baskılayıcı t lenfositleri
B lenfositlerinin antikor yapımını kontrol etmesini sağlayan lenfosit grubu (bak. akyuvarlar). |
Ayak çıbanı
Ayak derisindeki ter bezleri ve kıl keselerinin mikroplanması sonucu ortaya çıkar. Çıban yerinde, ilk önce sert ve kırmızı bir kabartı belirir. Ağrı vardır. Sonra iltihaplanır. Çıbanı sıkmamak gerekir. |
Aybaşı kanaması azlığı
Aybaşı kanının normal miktarı; sağlam kadınlarda 7-77 gram arasında değişir. Çoğunda 27-75 gram arasındadır. Ortalama miktar 50 gram kabul edilir.
Aybaşı kanının yukarıda belirtilen miktarlardan az olması, çoğunlukla ruhsal durumla veya kansızlıkla ilgilidir. |
ybaşı kanaması yokluğu
Genç bir kız buluğ çağına geldiği halde, aybaşı görmeye başlamamışsa, aybaşı yokluğundan söz edilir. Bu durum karaciğer hastalıklarından, kansızlıktan veya tiroit bezi bozukluğundan kaynaklanabilir.
Öncelikle nedeni bulmak gerekir.
Normal aybaşı gören kadının da; kansızlık, karaciğer rahatsızlıkları, beslenme bozuklukları, veya tiroid bezi hastalıkları sonucu aybaşı kanamaları kesilebilir.
Öte yandan aybaşı yokluğu, gebeliğin veya menapozun işareti olabilir. |
ybaşı kanamasının uzun sürmesi
Normal aybaşı kanaması 2-7 gün devam eder. Bazı kimselerde bu süre uzar. O zaman rahimde ur veya kist olduğundan, yumurtalıkların üşütülmüş olmasından, sinir veya kalp hastalığından şüphe edilir.
Tedaviye geçmeden önce esas nedeni bulmak gerekir. Önemli bir durum yoksa aşağıdaki reçetelerden arzu edilen uygulanır |
Yersin basili
Bilimsel adı Pasteurella pestis olan, öbür adını Fransız hekim A. Y. E. |
Yüz
Başın alından çeneye uzanan ön bölümü. | << Geri
| |
|