:: Sağlık Ansiklopedi >> Endo
Aşil tendonu
Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı(kiriş). |
Aşil tendonu**
Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı(kiriş). |
Disendokrinizm
İç salgı (endokrin) bozukluklarını belirtmek için kullanılan genel terim. |
Endo
İçinde anlamındaki ön ek. |
Endoarteriyektomi
Damar duvarındaki lezyonlar nedeniyle iç boşluğu daralmış atardamarların devamlılığım sağlamak amacıyla uygulanan cerrahi girişim, |
Endoderm
Embriyo gelişimi sırasında meydana gelen iç tabaka. |
Endodonti
Dişözü hastalıklarıyla ilgili diş hekimliği dalı. |
Endoftalmit
yaygın intraoküler infeksiyon |
Endokard
Kalbin içini örten bir sıra yassı epitel dokudan oluşan zar. |
Endokardit
Kalp iç zannın (endokart) iltihabı. Kulakçık ve karıncığın yüzeyini Örten endokartta görülebiürse de, daha çok kapaklann yüzeyini kaplayan endotelde ortaya çıkar (kapakçık endokarditi) |
Endokrin bez
İç salgı (hormon) bezi. |
Endokrin sistem
Yumurtalık, testiküler, böbrek üstü bezi, tiroid, hipofiz, timus sistemlerini içine alan bez sistemidir. |
Endokrin sistem (iç salgı sistemi)
Belirli Özgül uyanların etkisiyle hormon üreten özelleşmiş hücrelerden oluşmuş anatomik yapılar bütünü. |
Endokrinolog
Endokrin sistemin yapı, patolojileri ve tedavisi konusunda uzman kişi. |
Endokrinoloji
İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, normal dışı çalışma sonucu oluşan hastalıklarını ve bunların tedavilerini inceleyen tıp dalıdır. |
Endokrinopati (iç salgı sistemi hastalıktan)
iç salgıbezlerinin işlevlerindeki bozulma sonucu gelişen hastalıklar için kullanılan genel terim. |
Endolenf
İçkulağın zarımsı labirenti (kulak salyangozu, kırbacık, kesecik ve yarım daire kanalları) içinde yer alan berrak ve şeffaf sıvı. |
Endolizin
Normal koşullarda serumda bulunan ve bakteri öldürücü etkinlik gösteren maddelere verilen ad. |
Endometriozis
ENDOMETRİOZİS
Rahim (uterus) içerisinde yer alan; her ay gebeliğe ev sahipliği yapacak şekilde hazırlanan ve gebelik olmadığı zaman yeterli hormon desteğinden yoksun kalması nedeniyle adet (menstruasyon) kanaması halinde dökülen özel hücre tabakası "endometrium" olarak adlandırılmaktadır. Bu hücre tabakası vücutta sadece rahim içerisinde yer almaktadır. Bu hücrelerin vücutta rahim dışında başka bir alanda yer alması "endometriozis" hastalığı olarak adlandırılır. Bu durum en sık olarak yumurtalıklarda, rahim arkası boşlukta (Douglas boşluğu), vajen ile barsağın son bölümü arasında, barsakların yüzeyinde, tüplerin üzerinde veya çevresinde, rahmi tutan bağların ve mesanenin üzerinde veya karın zarı yüzeylerinde, cerrahi yaralarda, dikişli doğum esnasında açılan kesilerde, çok nadir olarak da göbek deliği ,burun zarı gibi uzak organlarda görülür. En sık görüldüğü yer %75 oranıyla yumurtalıklardır.
Rahim iç tabakası adet döngüsünün seyrinde her ay kalınlaşan ve belli bir süre sonucunda kanamasıyla vücut dışına atılan bir dokudur. Rahim iç tabakası rahim yüzeyi dışında bir yere yerleştiğinde yine adet döngüsüyle birlikte kalınlaşma gerçekleşir ve yine kanamayla bu doku uzaklaştırılmaya çalışılır. Endometriozis hastalığının yerleştiği dokular vajinayla dış ortama açılan rahimin aksine kapalı sistemlerdir ve kanama bu kapalı sitemin içine (genellikle karın boşluğuna olur veya yumurtalık dokusu içine olur ki bu ilerleyen süre içinde burada endometrioma diğer adıyla çikolata kisti adı verilen yumurtalık kistlerine neden olur.) olur. Bu oluşan iç kanamalar iç bölgelerde yapışıklıklara neden olur ve buna bağlı belirtiler meydana gelir.
Endometriozis üreme çağındaki kadınların hastalığı olarak kabul edilir. Hiç şikayeti olmayan ve başka bir nedenle değerlendirilen bir kadında saptanabilir. Tüm kadınların %3-5'inde, çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerin %40'ında saptanmaktadır. Birinci derece akrabalarından birinde endometriozis saptanmış bir kadında hastalığın görülme olasılığı yaklaşık 7 kat daha fazladır. Endometriozis çok nadir olarak menopozdaki kadınlardan ve çok geç hastalarında görülmektedir. Hatta literatürde erkelerde de görülebildiği bildirilmiştir.
Sebep
Hangi faktörlerin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Nedeni açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmektedir. En fazla kabul gören iki görüş genetik olarak yatkınlığı bulunan kadınlarda, karın içerisinde yer alan belirli yüzeylerde veya dokularda hücrelerin yapısal değişikliği uğraması ve rahim iç tabakası gibi davranmasıdır; diğer ise rahim iç tabakasının (endometrium) fallop tüplerinden karın içine taşınmasıyla oluşur ki bu teoriye retrograd mesturasyon teorisi denir.
Belirtiler
Kronik pelvik ağrı
Adetlerin sancılı olması (dismenore)
Kısırlık
Dış gebelik
Ağrılı cinsel ilişki (disparonia)
Bel ağrısı
Sırt ağrısı
Bacaklarda ağrı
Bulantı-kusma
Karın ağrısı
Kabızklık ya da ishal
Makata vuran ağrı
Kanlı dışkı
Makadi kanama
Kuyruk sokumuna doğru ağrı
İdrarda kan
İdrar yaparken yanma
Yan ağrısı
Sık idrara çıkma
Adet kanamasıyla eş zamanlı burun kanamaları ya da vücudun çeşitli yerlerinde kanama ve morarmalar.
Tanı
Endometriozisin tanısı lezyonların direk olarak görülmesi ve patolojik olarak incelenmesi ile konur. Yani kesin tanı için cerrahi girişim şarttır. Öyküde endometriozisden kuşku duyulan hastalarda kısırlık problemi de varsa mutlaka tanısal laparoskopi yapılmalıdır. Laparoskopi sırasında karın zarı, rahim, douglas boşluğu, tüpler gibi tüm pelvis içi oluşumlar gözlenerek küçük endometriozis odaklarının varlığı araştırılırken şiddetli olgularda yapışıklıklar izlenir.
Endometriozis tanısında en önemli tanısal testlerin başında ultrasonografi gelir. Ultrasonografi incelemesinde endometriomalardan kuşku duyulan olgularda kanda Ca-125 adı verilen bir markerın bakılması sonucu tanının desteklenmesi açısından önemlidir. Yumurtalıktan köken alan bazı kanserlerde salgılanan bu tümör belirteci endometriozis varlığında da artmaktadır ancak kan düzeyi habis hastalıklarda olduğu kadar yükselmemektedir.
Tedavi
Endometriozisin kesin kalıcı tedavisi yoktur. Uygulanan tedavilerin amacı ağrıyı gidermek ve kısırlığı ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla tıbbi ve cerrahi tedaviler uygulanabilir. Tıbbi tedaviler endometriozisin östrojene bağımlı bir hastalık olması prensibine dayanır. Hamilelik ve menopoz endometriozis oluşumunu engelleyen iki doğal durumdur. Hormonal tedavilerde amaç bu iki doğal durumu taklit etmektir. Her iki durumda da endometrium üzerindeki östrojen etkisi ortadan kalkacağından yanlış yerde yerleşmiş olan endometrial dokunun da baskılanması beklenir.
Yapılan çalışmalar endometriozisde uygulanan tıbbi tedavilerin ağrıyı gidermede etkili olduğu ancak infertilite üzerinde olumlu bir etkisinin olmadığının göstermektedir. Bu nedenle kısırlık nedeni ile başvuran hastalarda tıbbi tedavi önerilmez.
Şiddetli endometriozis olgularında tercih edilmesi gereken tedavi yaklaşımı cerrahidir. Özellikle laparoskopik cerrahi tekniklerde yaşanan gelişmeler bu hastaların etkili bir şeklide tedavi edilmelerine olanak sağlamaktadır. Örneğin; çikolata kisti çıkartılan hastaların %50'si 6 ay içinde tedaviye gerek kalmadan hamile kalmaktadır. Anatomik düzenin yeniden sağlanması hem ağrının giderilmesinde hem de üreme potansiyelinin arttırılmasında son derece önemlidir.
|
Endometrit
Dölyatağının iç yüzünü örten endometriyumun iltihabı. |
Endometrium
Uterusun iç yüzünü kaplayan müköz bir zardır. |
Endometriyoz
Endometriyum mukozasının, normal yeri olan dölyata-ğının iç yüzünden başka bir bölgede odaklar ya da kalıntılar biçiminde bulunmasıyla beliren patolojik durum. |
Endometriyum
Dölyatağının İç yüzünü kaplayan zar. Endometriyum, yumurtalık borusu ve dölyatağı boynunu kaplayan mukozayla devam eder. |
Endoserviks
Dölyatağı boynu kanalını örten zarsı mukoza. |
Endositoz
Tek hücreli bir ökaryotun besin maddelerini boğum yaparak hücre içerisine alma işlemi. |
Endoskop
Herhangi bir organ veya vücut boşluğuna muayene amacıyla sokulan ucu ışıklı alet. |
Endoskopi
Endoskop adlı bir aletle insan vücudundaki bazı organ ve boşlukları görerek incelemeye dayanan tam ve tedavi yöntemi. |
Endosperm
3n kromozomlu besi doku. |
Endotel
Dolaşım sisteminin tüm yapılarının (kalp boşlukları, atardamarlar, kılcal ve toplardamarlar, lenf damarları) iç yüzünü Örten çok ince katmana (yaprağa) verilen ad. |
Endotoksin
Özellikle Gram-negatif bakterilerin hücre duvarının dış zarının yapısında bulunan zehir. |
Hormon
Endokrin bezden salınan, kanda dolaşan ve vücudun çeşitli yerlerinde geniş bir etkiye sahip kimyasal maddelerdir. |
Disendokrinizm
İç salgı (endokrin) bozukluklarını belirtmek için kullanılan genel terim. |
Endo
İçinde anlamındaki ön ek. |
Endoarteriyektomi
Damar duvarındaki lezyonlar nedeniyle iç boşluğu daralmış atardamarların devamlılığım sağlamak amacıyla uygulanan cerrahi girişim, |
Endoderm
Embriyo gelişimi sırasında meydana gelen iç tabaka. |
Endodonti
Dişözü hastalıklarıyla ilgili diş hekimliği dalı. |
Endoftalmit
yaygın intraoküler infeksiyon |
Endokard
Kalbin içini örten bir sıra yassı epitel dokudan oluşan zar. |
Endokardit
Kalp iç zannın (endokart) iltihabı. Kulakçık ve karıncığın yüzeyini Örten endokartta görülebiürse de, daha çok kapaklann yüzeyini kaplayan endotelde ortaya çıkar (kapakçık endokarditi) |
Endokrin bez
İç salgı (hormon) bezi. |
Endokrin sistem
Yumurtalık, testiküler, böbrek üstü bezi, tiroid, hipofiz, timus sistemlerini içine alan bez sistemidir. |
Endokrin sistem (iç salgı sistemi)
Belirli Özgül uyanların etkisiyle hormon üreten özelleşmiş hücrelerden oluşmuş anatomik yapılar bütünü. |
Endokrinolog
Endokrin sistemin yapı, patolojileri ve tedavisi konusunda uzman kişi. |
Endokrinoloji
İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, normal dışı çalışma sonucu oluşan hastalıklarını ve bunların tedavilerini inceleyen tıp dalıdır. |
Endokrinopati (iç salgı sistemi hastalıktan)
iç salgıbezlerinin işlevlerindeki bozulma sonucu gelişen hastalıklar için kullanılan genel terim. |
Endolenf
İçkulağın zarımsı labirenti (kulak salyangozu, kırbacık, kesecik ve yarım daire kanalları) içinde yer alan berrak ve şeffaf sıvı. |
Endolizin
Normal koşullarda serumda bulunan ve bakteri öldürücü etkinlik gösteren maddelere verilen ad. |
Endometriozis
ENDOMETRİOZİS
Rahim (uterus) içerisinde yer alan; her ay gebeliğe ev sahipliği yapacak şekilde hazırlanan ve gebelik olmadığı zaman yeterli hormon desteğinden yoksun kalması nedeniyle adet (menstruasyon) kanaması halinde dökülen özel hücre tabakası "endometrium" olarak adlandırılmaktadır. Bu hücre tabakası vücutta sadece rahim içerisinde yer almaktadır. Bu hücrelerin vücutta rahim dışında başka bir alanda yer alması "endometriozis" hastalığı olarak adlandırılır. Bu durum en sık olarak yumurtalıklarda, rahim arkası boşlukta (Douglas boşluğu), vajen ile barsağın son bölümü arasında, barsakların yüzeyinde, tüplerin üzerinde veya çevresinde, rahmi tutan bağların ve mesanenin üzerinde veya karın zarı yüzeylerinde, cerrahi yaralarda, dikişli doğum esnasında açılan kesilerde, çok nadir olarak da göbek deliği ,burun zarı gibi uzak organlarda görülür. En sık görüldüğü yer %75 oranıyla yumurtalıklardır.
Rahim iç tabakası adet döngüsünün seyrinde her ay kalınlaşan ve belli bir süre sonucunda kanamasıyla vücut dışına atılan bir dokudur. Rahim iç tabakası rahim yüzeyi dışında bir yere yerleştiğinde yine adet döngüsüyle birlikte kalınlaşma gerçekleşir ve yine kanamayla bu doku uzaklaştırılmaya çalışılır. Endometriozis hastalığının yerleştiği dokular vajinayla dış ortama açılan rahimin aksine kapalı sistemlerdir ve kanama bu kapalı sitemin içine (genellikle karın boşluğuna olur veya yumurtalık dokusu içine olur ki bu ilerleyen süre içinde burada endometrioma diğer adıyla çikolata kisti adı verilen yumurtalık kistlerine neden olur.) olur. Bu oluşan iç kanamalar iç bölgelerde yapışıklıklara neden olur ve buna bağlı belirtiler meydana gelir.
Endometriozis üreme çağındaki kadınların hastalığı olarak kabul edilir. Hiç şikayeti olmayan ve başka bir nedenle değerlendirilen bir kadında saptanabilir. Tüm kadınların %3-5'inde, çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerin %40'ında saptanmaktadır. Birinci derece akrabalarından birinde endometriozis saptanmış bir kadında hastalığın görülme olasılığı yaklaşık 7 kat daha fazladır. Endometriozis çok nadir olarak menopozdaki kadınlardan ve çok geç hastalarında görülmektedir. Hatta literatürde erkelerde de görülebildiği bildirilmiştir.
Sebep
Hangi faktörlerin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Nedeni açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmektedir. En fazla kabul gören iki görüş genetik olarak yatkınlığı bulunan kadınlarda, karın içerisinde yer alan belirli yüzeylerde veya dokularda hücrelerin yapısal değişikliği uğraması ve rahim iç tabakası gibi davranmasıdır; diğer ise rahim iç tabakasının (endometrium) fallop tüplerinden karın içine taşınmasıyla oluşur ki bu teoriye retrograd mesturasyon teorisi denir.
Belirtiler
Kronik pelvik ağrı
Adetlerin sancılı olması (dismenore)
Kısırlık
Dış gebelik
Ağrılı cinsel ilişki (disparonia)
Bel ağrısı
Sırt ağrısı
Bacaklarda ağrı
Bulantı-kusma
Karın ağrısı
Kabızklık ya da ishal
Makata vuran ağrı
Kanlı dışkı
Makadi kanama
Kuyruk sokumuna doğru ağrı
İdrarda kan
İdrar yaparken yanma
Yan ağrısı
Sık idrara çıkma
Adet kanamasıyla eş zamanlı burun kanamaları ya da vücudun çeşitli yerlerinde kanama ve morarmalar.
Tanı
Endometriozisin tanısı lezyonların direk olarak görülmesi ve patolojik olarak incelenmesi ile konur. Yani kesin tanı için cerrahi girişim şarttır. Öyküde endometriozisden kuşku duyulan hastalarda kısırlık problemi de varsa mutlaka tanısal laparoskopi yapılmalıdır. Laparoskopi sırasında karın zarı, rahim, douglas boşluğu, tüpler gibi tüm pelvis içi oluşumlar gözlenerek küçük endometriozis odaklarının varlığı araştırılırken şiddetli olgularda yapışıklıklar izlenir.
Endometriozis tanısında en önemli tanısal testlerin başında ultrasonografi gelir. Ultrasonografi incelemesinde endometriomalardan kuşku duyulan olgularda kanda Ca-125 adı verilen bir markerın bakılması sonucu tanının desteklenmesi açısından önemlidir. Yumurtalıktan köken alan bazı kanserlerde salgılanan bu tümör belirteci endometriozis varlığında da artmaktadır ancak kan düzeyi habis hastalıklarda olduğu kadar yükselmemektedir.
Tedavi
Endometriozisin kesin kalıcı tedavisi yoktur. Uygulanan tedavilerin amacı ağrıyı gidermek ve kısırlığı ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla tıbbi ve cerrahi tedaviler uygulanabilir. Tıbbi tedaviler endometriozisin östrojene bağımlı bir hastalık olması prensibine dayanır. Hamilelik ve menopoz endometriozis oluşumunu engelleyen iki doğal durumdur. Hormonal tedavilerde amaç bu iki doğal durumu taklit etmektir. Her iki durumda da endometrium üzerindeki östrojen etkisi ortadan kalkacağından yanlış yerde yerleşmiş olan endometrial dokunun da baskılanması beklenir.
Yapılan çalışmalar endometriozisde uygulanan tıbbi tedavilerin ağrıyı gidermede etkili olduğu ancak infertilite üzerinde olumlu bir etkisinin olmadığının göstermektedir. Bu nedenle kısırlık nedeni ile başvuran hastalarda tıbbi tedavi önerilmez.
Şiddetli endometriozis olgularında tercih edilmesi gereken tedavi yaklaşımı cerrahidir. Özellikle laparoskopik cerrahi tekniklerde yaşanan gelişmeler bu hastaların etkili bir şeklide tedavi edilmelerine olanak sağlamaktadır. Örneğin; çikolata kisti çıkartılan hastaların %50'si 6 ay içinde tedaviye gerek kalmadan hamile kalmaktadır. Anatomik düzenin yeniden sağlanması hem ağrının giderilmesinde hem de üreme potansiyelinin arttırılmasında son derece önemlidir.
|
Endometrit
Dölyatağının iç yüzünü örten endometriyumun iltihabı. |
Endometrium
Uterusun iç yüzünü kaplayan müköz bir zardır. |
Endometriyoz
Endometriyum mukozasının, normal yeri olan dölyata-ğının iç yüzünden başka bir bölgede odaklar ya da kalıntılar biçiminde bulunmasıyla beliren patolojik durum. |
Endometriyum
Dölyatağının İç yüzünü kaplayan zar. Endometriyum, yumurtalık borusu ve dölyatağı boynunu kaplayan mukozayla devam eder. |
Endoserviks
Dölyatağı boynu kanalını örten zarsı mukoza. |
Endositoz
Tek hücreli bir ökaryotun besin maddelerini boğum yaparak hücre içerisine alma işlemi. |
Endoskop
Herhangi bir organ veya vücut boşluğuna muayene amacıyla sokulan ucu ışıklı alet. |
Endoskopi
Endoskop adlı bir aletle insan vücudundaki bazı organ ve boşlukları görerek incelemeye dayanan tam ve tedavi yöntemi. |
Endosperm
3n kromozomlu besi doku. |
Endotel
Dolaşım sisteminin tüm yapılarının (kalp boşlukları, atardamarlar, kılcal ve toplardamarlar, lenf damarları) iç yüzünü Örten çok ince katmana (yaprağa) verilen ad. |
Endotoksin
Özellikle Gram-negatif bakterilerin hücre duvarının dış zarının yapısında bulunan zehir. |
Hormon
Endokrin bezden salınan, kanda dolaşan ve vücudun çeşitli yerlerinde geniş bir etkiye sahip kimyasal maddelerdir. |
Nöroendokrin sistem
Hormon salgılama özelliği bulunan nöroektoderm (bak. ektoderm) kaynaklı hücreler ile çevrel ve merkez sinir sistemi nöronlarının bir araya gelmesiyle oluşan sistem. |
Retiküloendotelyal sistem
Sitoplazmalannda çeşitli maddeleri (hücre artıkları, yabancı cisimler, mikroorganizmalar) sindirme özelliği bulunan, bağdokulardaki sabit ya da hareketli hücreler bütününden oluşan sistem; L. |
Tendolîz
Bİr kirişin hareketlerini engelleyen bağdoku yapışıklıklarını gidermek amacıyla yapılan cerrahi girişim. |
Tendon
Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar. |
Tromboendoarteriyektomi
Atardamar içindeki pıhtıya bağlı hastalıklarda uygulanan cerrahi girişim. |
Tendon (kiriş)
Kordon ya da şerit biçimindeki anatomik oluşum, istemli kaslan iskelete bağlayan sarımsı beyaz tendonlar çok sağlamdır ve çekişe dayanıklıdır. | << Geri
| |
|