:: Sağlık Ansiklopedi >> Gen
Abiyogenez
Canlıların cansız maddelerden meydana geldiğini savunan görüş. |
Abiyogenez
Canlıların cansız maddelerden meydana geldiğini savunan görüş. |
Allergen (allerjen)
Alerjik reaksiyona neden olan madde. |
Apeks (tepe)
Genellikle koni biçiminde olan bir yapının sivri ucunu belirtmek için kullanılan terim (örneğin kalbin apeksi, akciğerlerin apeksi). |
Adenoidit
Geniz bademciklerinin (adenoit) iltihabı. Geniz badem- cikleri yutağın duvarlarında bulunan lenf dokularıdır. |
Adenoit (geniz bademciği)
Gırtlağın üst bölümü ile burun boşluklarının arka ucunda bulunan, Üzüm salkımları biçiminde lenf dokusu kabartılan. |
Agenezi (aplazı)
Organizmanın doku, organ ya da organ grubu gibi bir bölümünün bulunmaması. |
Agenitalizm
Sözcük anlamı üreme organlarının bulunmaması. |
Agorafobi
Geniş, açık bir sahada yalnız kalınca hissedilen, kontrol edilemeyen bir korkudur. |
Asetonemik kusma
Genellikle otonom sinir sislemi değişken olan ya da nö-ropalik (bak. nöropali) çocukları lulan bir hastalık. |
Anjiyogenez
Kılcal damar oluşumu. Kanser hücrelerinin yayılabilmeleri için onlara besin maddeleri taşıyacak yeni kılcal damarların oluşması gerekir. Son yıllarda, kanser tedavisinde anjiyogenezi önleyici ilaçlar önem kazanmaya başlamıştır. |
Akut Bronşit
Genellikle grip, kızamık, boğmaca veya tifo gibi hastalıklar sırasında görülür. Sisli ve soğuk havalarda çok rahatsız olurlar. Hastalığın başlangıcında kuru ve ağrılı öksürük, az yapışkan balgam, sonraları sümüksü cerahatli balgam ile hafif ateş ve halsizlik görülür. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. |
Anti-herpes simples 2 antikoru
Genellikle üreme organlarında yerleşen tip 2 herpes simplex virüsüne karşı oluşan antikorlar. |
Alel gen
Bir geninin iki veya daha fazla alternatif formlarından birisi. |
Aybaşı kanaması yokluğu
Genç bir kız buluğ çağına geldiği halde, aybaşı görmeye başlamamışsa, aybaşı yokluğundan söz edilir. Bu durum karaciğer hastalıklarından, kansızlıktan veya tiroit bezi bozukluğundan kaynaklanabilir. Öncelikle nedeni bulmak gerekir.Normal aybaşı gören kadının da; kansızlık, karaciğer rahatsızlıkları, beslenme bozuklukları, veya tiroid bezi hastalıkları sonucu aybaşı kanamaları kesilebilir. Öte yandan aybaşı yokluğu, gebeliğin veya menapozun işareti olabilir. | |
Bordet-gengou tepkimesi
Kanda bağışıklık yöntemleri kullanılarak yapılan bazı la-boratuvar incelemelerinde yararlanılan kompleman bağlama tepkimesi. |
Bağlantı
Genetik işaretleyicilerin ve/veya gen çiftlerinin beraber kalıtılma sıklığı, bu onların bir kromozom üzerindeki fiziksel yakınlıkları ile ilgili bir ölçü oluşturur. |
Balzam
genellikle odunsu bitkilerden elde edilen reçine ve bu reçinelerden yapılan ilaç. |
Bronşiyolit
Genellikle yaşamın İlk yılındaki çocuklarda görülen akut enfeksiyon hastalığı. |
Biyogenez
Canlıların kendilerine benzeyen canlılardan oluştuğunu açıklayan görüş. |
Blok
Genel anlamda, değişik yapıdaki patolojik süreçlerle bağlantılı olarak, bir organın ya da anatomik yapının işlevinin ağır derecede bozulmasını ya da durmasını belirten terim. |
Corpus geniculatum
Beynin alt yüzünde, beyin saplanna göre arka ve yan bölgelerde yerleşmiş bulunan oval biçimli küçük çıkıntıların ortak adı; iç yan diz cismi |
Capgras sendromu
Genellikle paranoid şizofrenilerde görülen bir durumdur. Hasta çevresindeki diğer hastaların ve hastane personelinin akrabaları ve kişisel dostları olduğu kanısındadır. Bir çeşit yanılgı sendromudur. |
Damar genişlemesi (vazodhatasyon)
Kan damarları duvarında bulunan düz kasların gevşemesi sonucu damar boşluğunun genişlemesi. |
Dışkıda oksiyür aranması
Genellikle çocukların bağırsaklarında bulunan oksiyür tanısı |
Disfonksiyon
Genel olarak bir organın, dokunun ya da sistemin işlevinde ortaya çıkan olumsuz değişikliği belirtmek için kullanılan terim (nitel ya da nicel olabilir). |
Disgenezi
Yumurtanın döllenmesinden ya da embriyonal gelişimin ilk evrelerinden başlayarak bir organın, sistemin ya da bütün organizmanın kusurlu gelişmesine bağlı oluşum bozukluğu. |
Disontogeni
Embriyon ya da dölüt evresindeki gelişmenin aksaması sonucu ortaya çıkan oluşum bozukluğu. |
Duodenit
Genellikle aşırı mide salgısının tahriş edici etkisini izleyen onikiparmakbağırsağı mukozası iltihabı. |
Enzimopati
Gen değşinimine (mutasyon) bağlı olarak bir enzimin yapısal bozukluk göstererek etkin olmayan bir biçimde bireşimlendiği, kısmen ya da tümüyle bireşimlenemedi-ği kalıtsal hastalık. |
Ergenlik
İnsanın gelişme safhasında çocukluktan yetişkinliğe girdiği dönem. |
Ergenlik sivilceleri
Ergenlik yaşındakilerin yüz, omuz, sırt ve karınlarında görülürler. Siyah noktalar, beyaz benekler, kırmızı veya mor lekeler halindedirler. İçleri cerahat dolu bu sivilcelere; akne de denir. nedeni; yağ bezlerinin tıkanmış olmasıdır. Ergenlik sivilceleri kendiliğinden kaybolur. Sıkmamak, oynamamak gerekir. Tedavinin ilk şartı sabırdır. Yüzü günde 3-4 kere kükürtlü sabunla yıkamakta fayda vardır. Bu arada baharatlı yiyecekleri ve çikolatayı terketmek gerekir. |
Ektazi
Genişleme. Örn. Bronşektazi. |
Flegmon
Genellikle streptokokların yol açtığı akut enfeksiyon. |
Filogenetik sıflandırma
Canlıların akrabalık derecelerine göre sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma. |
Fruktoz
Genellikle meyvalarda bulunan ve yapısında 6 karbon atomu içeren bir çeşit şeker molekülü. |
Früktoz
Genellikle meyvalarda bulunan ve yapısında 6 karbon atomu içeren bir çeşit şeker molekülü. |
Füzyon geni*
İki farklı genin parçalarının birleşmesiyle oluşan hibrid gen. |
Gametogenez
Eşey bezlerinde gerçekleşen ve olgunlaşmamış tohum hücrelerinin çoğalma ve farklılaşma yoluyla gamet (kadında yumurta, erkekte sperm hücresi) biçimine dönüştüğü gelişim süreci. |
Gevşeklik
Genellikle esnek liflerde bozukluk ya da esnekliklerinde azalmaya bağlı olarak, bir dokunun kendini bırakma hali. |
Glikolipit
Genellikle hücre zarlarında bulunan, lipitlerin şeker moleküllerine kovalent bağlarla bağlanması ile meydana gelen bileşik lipit. |
Glikoz-6-fosfat-dehidrogenaz (g6pdh)
Karbonhidrat metabolizmasında önemli yeri olan pen-tozfosfat (heksozmonofosfat) çevriminin enzimi. |
Gen
DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur. |
Gen ailesi
Benzer ürünler veren ve birbiriyle yakından ilintili genlerin meydana getirdiği grup. |
Gen haritalaması
Bir DNA molekülündeki genlerin göreceli konumlarının belirlenmesi. Bu haritalamada hangi genin bir diğerine göre molekülün neresinde yar aldığı ve aralarında neler bulunduğu belirlenir. |
Gen tedavisi
Kalıtsal bozukluğun düzeltilmesi için sağlıklı DNA'nın, hastalıklı hücrelere doğrudan zerk edilmesi. |
Gen*
DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur. |
Genetik
Kalıtım ile uğraşan bilim dalı. |
Genetik kod
mRNA boyunca üçlü gruplar halinde bulunan ve protein sentezleme sırasında üretilen aminoasit dizilerinin düzenini belirleyen nükleotid dizileri. |
Genetik kod (genetik şifre)
Nükleik asit molekülündeki azotlu bazlann diziliş sırası. |
Genital dönem
İnsanda libidonun gelişiminin beşinci ve son evresi. |
Genital organlar
Üreme organları |
Genom
Bir organizmanın sahip olduğu genetik şifrelerin tamamı |
Genom projesi
İnsanın ya da başka canlıların genomlarının tamamının ya da bir kısmının haritasını ve diziliş biçimlerini saptamayı hedeflemeye yönelik araştırmalar. |
Genotip
Bir organizmanın gen bileşimi. |
Genotip*
Bir organizmanın gen bileşimi. |
Hipogenitalizm
Dış üreme organlannın kişinin yaşına göre yeterince gelişmemiş olması. |
Hemanjiyom
Genişlemiş kan damarlarının iyi huylu türmörü. |
Hemianopsi
Genellikle görme çaprazım (optik kiyazma) İlgilendiren çeşitli patolojik süreçlere bağlı olarak görme alanının yansının kaybı. |
Hipergenitalizm
Dış cinsel organlann yaşa göre anormal ölçüde fazla gelişmesi. |
Disfonksiyon
Genel olarak bir organın, dokunun ya da sistemin işlevinde ortaya çıkan olumsuz değişikliği belirtmek için kullanılan terim (nitel ya da nicel olabilir). |
Disgenezi
Yumurtanın döllenmesinden ya da embriyonal gelişimin ilk evrelerinden başlayarak bir organın, sistemin ya da bütün organizmanın kusurlu gelişmesine bağlı oluşum bozukluğu. |
Disontogeni
Embriyon ya da dölüt evresindeki gelişmenin aksaması sonucu ortaya çıkan oluşum bozukluğu. |
Duodenit
Genellikle aşırı mide salgısının tahriş edici etkisini izleyen onikiparmakbağırsağı mukozası iltihabı. |
Enzimopati
Gen değşinimine (mutasyon) bağlı olarak bir enzimin yapısal bozukluk göstererek etkin olmayan bir biçimde bireşimlendiği, kısmen ya da tümüyle bireşimlenemedi-ği kalıtsal hastalık. |
Ergenlik
İnsanın gelişme safhasında çocukluktan yetişkinliğe girdiği dönem. |
Ergenlik sivilceleri
Ergenlik yaşındakilerin yüz, omuz, sırt ve karınlarında görülürler. Siyah noktalar, beyaz benekler, kırmızı veya mor lekeler halindedirler. İçleri cerahat dolu bu sivilcelere; akne de denir. nedeni; yağ bezlerinin tıkanmış olmasıdır. Ergenlik sivilceleri kendiliğinden kaybolur. Sıkmamak, oynamamak gerekir. Tedavinin ilk şartı sabırdır. Yüzü günde 3-4 kere kükürtlü sabunla yıkamakta fayda vardır. Bu arada baharatlı yiyecekleri ve çikolatayı terketmek gerekir. |
Ektazi
Genişleme. Örn. Bronşektazi. |
Flegmon
Genellikle streptokokların yol açtığı akut enfeksiyon. |
Filogenetik sıflandırma
Canlıların akrabalık derecelerine göre sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma. |
Fruktoz
Genellikle meyvalarda bulunan ve yapısında 6 karbon atomu içeren bir çeşit şeker molekülü. |
Früktoz
Genellikle meyvalarda bulunan ve yapısında 6 karbon atomu içeren bir çeşit şeker molekülü. |
Füzyon geni*
İki farklı genin parçalarının birleşmesiyle oluşan hibrid gen. |
Gametogenez
Eşey bezlerinde gerçekleşen ve olgunlaşmamış tohum hücrelerinin çoğalma ve farklılaşma yoluyla gamet (kadında yumurta, erkekte sperm hücresi) biçimine dönüştüğü gelişim süreci. |
Gevşeklik
Genellikle esnek liflerde bozukluk ya da esnekliklerinde azalmaya bağlı olarak, bir dokunun kendini bırakma hali. |
Glikolipit
Genellikle hücre zarlarında bulunan, lipitlerin şeker moleküllerine kovalent bağlarla bağlanması ile meydana gelen bileşik lipit. |
Glikoz-6-fosfat-dehidrogenaz (g6pdh)
|
Flegmon
Genellikle streptokokların yol açtığı akut enfeksiyon. |
Filogenetik sıflandırma
Canlıların akrabalık derecelerine göre sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma. |
Fruktoz
Genellikle meyvalarda bulunan ve yapısında 6 karbon atomu içeren bir çeşit şeker molekülü. |
Früktoz
Genellikle meyvalarda bulunan ve yapısında 6 karbon atomu içeren bir çeşit şeker molekülü. |
Füzyon geni*
İki farklı genin parçalarının birleşmesiyle oluşan hibrid gen. |
Gametogenez
Eşey bezlerinde gerçekleşen ve olgunlaşmamış tohum hücrelerinin çoğalma ve farklılaşma yoluyla gamet (kadında yumurta, erkekte sperm hücresi) biçimine dönüştüğü gelişim süreci. |
Gevşeklik
Genellikle esnek liflerde bozukluk ya da esnekliklerinde azalmaya bağlı olarak, bir dokunun kendini bırakma hali. |
Glikolipit
Genellikle hücre zarlarında bulunan, lipitlerin şeker moleküllerine kovalent bağlarla bağlanması ile meydana gelen bileşik lipit. |
Glikoz-6-fosfat-dehidrogenaz (g6pdh)
Karbonhidrat metabolizmasında önemli yeri olan pen-tozfosfat (heksozmonofosfat) çevriminin enzimi. |
Gen
DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur. |
Gen ailesi
Benzer ürünler veren ve birbiriyle yakından ilintili genlerin meydana getirdiği grup. |
Gen haritalaması
Bir DNA molekülündeki genlerin göreceli konumlarının belirlenmesi. Bu haritalamada hangi genin bir diğerine göre molekülün neresinde yar aldığı ve aralarında neler bulunduğu belirlenir. |
Gen tedavisi
Kalıtsal bozukluğun düzeltilmesi için sağlıklı DNA'nın, hastalıklı hücrelere doğrudan zerk edilmesi. |
Gen*
DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur. |
Genetik
Kalıtım ile uğraşan bilim dalı. |
Genetik kod
mRNA boyunca üçlü gruplar halinde bulunan ve protein sentezleme sırasında üretilen aminoasit dizilerinin düzenini belirleyen nükleotid dizileri. |
Genetik kod (genetik şifre)
Nükleik asit molekülündeki azotlu bazlann diziliş sırası. |
Genital dönem
İnsanda libidonun gelişiminin beşinci ve son evresi. |
Genital organlar
Üreme organları |
Genom
Bir organizmanın sahip olduğu genetik şifrelerin tamamı |
Genom projesi
İnsanın ya da başka canlıların genomlarının tamamının ya da bir kısmının haritasını ve diziliş biçimlerini saptamayı hedeflemeye yönelik araştırmalar. |
Genotip
Bir organizmanın gen bileşimi. |
Genotip*
Bir organizmanın gen bileşimi. |
Gen
DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur. |
Gen ailesi
Benzer ürünler veren ve birbiriyle yakından ilintili genlerin meydana getirdiği grup. |
Gen haritalaması
Bir DNA molekülündeki genlerin göreceli konumlarının belirlenmesi. Bu haritalamada hangi genin bir diğerine göre molekülün neresinde yar aldığı ve aralarında neler bulunduğu belirlenir. |
Gen tedavisi
Kalıtsal bozukluğun düzeltilmesi için sağlıklı DNA'nın, hastalıklı hücrelere doğrudan zerk edilmesi. |
Gen*
DNA molekülünün ortalama 1500 nukleotitten oluşmuş canlının kalıtsal özelliklerinden herhangi birini taşıyan parçası. Kalıtımın temel fiziksel ve işlevsel birimi. Her gen, protein veya RNA molekülü gibi özel bir işlev taşıyan kromozomların belli bir noktasındaki nükleotid dizilerinden oluşur. |
Genetik
Kalıtım ile uğraşan bilim dalı. |
Genetik kod
mRNA boyunca üçlü gruplar halinde bulunan ve protein sentezleme sırasında üretilen aminoasit dizilerinin düzenini belirleyen nükleotid dizileri. |
Genetik kod (genetik şifre)
Nükleik asit molekülündeki azotlu bazlann diziliş sırası. |
Genital dönem
İnsanda libidonun gelişiminin beşinci ve son evresi. |
Genital organlar
Üreme organları |
Genom
Bir organizmanın sahip olduğu genetik şifrelerin tamamı |
Genom projesi
İnsanın ya da başka canlıların genomlarının tamamının ya da bir kısmının haritasını ve diziliş biçimlerini saptamayı hedeflemeye yönelik araştırmalar. |
Genotip
Bir organizmanın gen bileşimi. |
Genotip*
Bir organizmanın gen bileşimi. |
Hipogenitalizm
Dış üreme organlannın kişinin yaşına göre yeterince gelişmemiş olması. |
Hemanjiyom
Genişlemiş kan damarlarının iyi huylu türmörü. |
Hemianopsi
Genellikle görme çaprazım (optik kiyazma) İlgilendiren çeşitli patolojik süreçlere bağlı olarak görme alanının yansının kaybı. |
Hipergenitalizm
Dış cinsel organlann yaşa göre anormal ölçüde fazla gelişmesi. |
Komprime
Genellikle düz yüzeyli ya da bombeli küçük bir disk görünümünde, sert ilaç türü. |
Konizasyon
Genel olarak, koni biçiminde olmayan bir anatomik yapıya bu şeklin verilmesine yönelik cerrahi yöntemler. |
Kalıtsal özellikler
Genetik yasalarına göre kuşaktan kuşağa kalıtsal olarak geçebilen, türe ve kişiye özgü biçimsel ve fizyolojik özellikler. |
Kontrol grubu
Genellikle, insanda, bir ilacın tedavi edici etkisinin değerlendirilmesine yönelik bir deney süresince, deneklerle aynı koşullarda bulunmakla birlikte, deneyin konusu olan tedaviyi görmeyen kişilerden oluşan grup. |
Konvülsiyon
Genellikle bilinc kaybı ve istemli kasların tümü ya da bazılarında şiddetli ritmik kasılmalarla karakterize ani bir atak. Daha çok sara hastalığının bir belirtisidir. |
Kansızlık (anemi)
Genel dolaşımdaki kanda hemoglobin miktarının düşmesi (normalde erkekte 13-17 gr/100 mi, kadında 11-16 gr/100 mi); alyuvarların sayısında ya da içerdikleri hemoglobin miktarındaki azalmaya bağlıdır. |
Klon
Genetik olarak birbirinin aynı olan canlılar. |
Klon bankası (genom arşivi)
Bir canlının tüm genomunu temsil eden DNA parçacıklarının klonları. |
Karakter
Genetikte, bir kişinin belirgin ya da belirlenebilen her türlü özelliğini ifade eden terim. |
Kardiyopati
Genel olarak kalp hastalıklarını belirten terim. |
Kaşeksi
Genel sağlık durumunun bozukluğu ile ilgili ileri derecede zayıflama hali. |
Kavernöz (gözenekli)
Geniş damarsal alanlardan ve bunların İlişkide olduğu öbür damarlardan oluşan, sünger görünümlü, düzensiz biçimli, normal ya da patolojik dokuların genel adı. |
Listeria monocytogenes
Evcil ve vahşi hayvanlarda, doğal olarak oldukça yaygın biçimde bulunan Gram-pozitif mikroorganizma; listeri-yoz olarak bilinen enfeksiyon hastalığının etkenidir, în-sanın nasıl enfekte olduğu tam olarak aydınlatılmış değildir. |
Lezyon
Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk. |
Makrogenitozomi
Vücudun ve ikincil eşey özelliklerinin erken gelişmesiyle birlikte cinsel organlann anormal gelişmesi. |
Miyokardiyopati
Genel olarak kalp kası hastalığını tanımlayan terim. |
Meteoropati
Genel olarak, meteorolojik koşullardaki değişikliklere bağlı gelişen her tür hastalığa verilen ad. |
Mastodini
Genç kadınlarda âdet kanamasından Önceki hafta ortaya çıkabilen meme ağnsı. |
Mastoplasti (mamoplasti)
Genel olarak memede yapılan plastik cerrahi girişimlere verilen ad. |
Onanizm
Genital organlar ile oynayarak kendi kendine tatmin. |
Osteogenesis
Kemik oluşumu, kemiklerin gelişimi. |
Osteogenesis imperfekta
Kemiklerin kolayca kırılacak şekilde gevrek oluşu ile karekterize kalıtsal nitelik gösteren hastalık. |
Onikoreksi
Genellikle uzunlamasına çatlaklann oluştuğu aşın tırnak zayıflığı. |
Onkogen
Bazı türleri kanserle de ilşkili olan bir gen. Onkogenlerin çoğu doğrudan ya da dolaylı olarak hücrelerin büyüme hızını etkiler. |
Oogami
Genellikle büyük hareketsiz dişi gamet ile küçük ve hareketli erkek gametin birleşmesi. |
Oogenez
yumurtanın meydana gelmesi olayı. |
Osteosarkom
Genellikle 10-20 yaş arasında görülen kötü huylu birincil kemik tümörü. |
Operatör gen
Bakteri yada virüs genomunda repressör (baskılayıcı) proteini bağlayan ve yanındaki genin transkripsiyonunu kontrol eden gen. |
Organogenez
Embriyo tabakalarından organların meydana gelmesi. |
Özürlü kemik oluşumu (osteogenez imperfekta)
Kemiklerin yanı sıra gözakı (sklera), içkulak, deri ve bağlan da etkileyen kalftsal bağdoku hastalığı. |
Pelvis (leğen)
Uç bileşenli kalça kemiğinin arkada sakrum (sağrı kemiği) ve koksiks (kuyruksokumu kemiği) ile eklemleşe-rek oluşturduğu kemik yapı. |
Penetrans*
Genotipteki bir niteliğin fenotipte ifade bulmasıdır. Bir genotip her zaman aynı fenotipi yaratmayabilir. Bu ikisi arasındaki ilişki penetransdır. |
Pankreatin
Genellikle domuz ya da sığır pankreasından elde edilen, proteini, nişastayı ve yağı parçalayan enzimleri içeren özüt. |
Prob*
Gen veya gen ürününü belirlemek veya ayırmak için kullanılan işaretli tek zincirli DNA veya RNA nükleotid dizisi veya monoklonal antikor gibi bir madde. |
Plazma genişleticiler
Kan kaybına bağlı kan hacminin azalması durumunda hızlı hacim genişlemesi sağlamak amacıyla kullanılan, doğal ya da yapay jelatinsi maddelerden (koloitler) hazırlanmış çözeltiler. |
Psikopati
Genel olarak herhangi bir zihinsel bozukluğu belirtmek, için kullanılan terim. |
Partenogenez
Yumurtanın döllenme olmaksızın gelişerek yeni canlı meydana getirmesi. |
Psikoterapi
Geniş anlamıyla, ruhsal ya da fiziksel hastalıkların psikolojik yöntemlerle tedavisi. |
Plezyoröntgenterapi
Odak ile deri arasındaki uzaklığın 0-7 cm arasında olduğu ışın tedavisi. |
Patogenez
Hastalığın esas ve gelişimi. |
Pankreatin
Genellikle domuz ya da sığır pankreasından elde edilen, proteini, nişastayı ve yağı parçalayan enzimleri içeren özüt. |
Prob*
Gen veya gen ürününü belirlemek veya ayırmak için kullanılan işaretli tek zincirli DNA veya RNA nükleotid dizisi veya monoklonal antikor gibi bir madde. |
Plazma genişleticiler
Kan kaybına bağlı kan hacminin azalması durumunda hızlı hacim genişlemesi sağlamak amacıyla kullanılan, doğal ya da yapay jelatinsi maddelerden (koloitler) hazırlanmış çözeltiler. |
Psikopati
Genel olarak herhangi bir zihinsel bozukluğu belirtmek, için kullanılan terim. |
Partenogenez
Yumurtanın döllenme olmaksızın gelişerek yeni canlı meydana getirmesi. |
Psikoterapi
Geniş anlamıyla, ruhsal ya da fiziksel hastalıkların psikolojik yöntemlerle tedavisi. |
Plezyoröntgenterapi
Odak ile deri arasındaki uzaklığın 0-7 cm arasında olduğu ışın tedavisi. |
Patogenez
Hastalığın esas ve gelişimi. |
Radyoloji
Genel anlamda X ışınları,ses dalgaları veya diger yöntemleri kullanarak teşhis hizmetleri veren tıp dalıdır. |
Resesif gen
Etkisini fenotipte gösteremeyen ve çekinik olan gen. |
Röntgen ışınları (x ışınları)
Çıplak gözle görülemeyen, 10 İle 0,1 Â dalgaboyu arasında yer alan elektromagnetik ışınlar. |
Röntgenpelvimetri
Röntgenle elde edilen görüntüsünden yararlanarak leğen (pelvis) kemiğinin çapını ölçme. |
Röntgenterapi (röntgen tedavisi)
X ışınlannın biyolojik Özelliklerinin kullanılmasına dayanan bîr radyoterapi (ışın tedavisi) biçimi. |
Sfînkter (büzgen kas)
Lifleri bir deliğin çevresini halka biçiminde saran çizgili ya da düz kaslan tanımlamak için kullanılan anatomik terim. |
Sosyalizasyon
Genel olarak insanların, özel olarak da çocukların içinde yaşadıkları sosyal çevreden gelen uyarılara duyarlılık kazandıkları |
Spastisite
Genel düzeyde ya da bazı kas ya da kas gruplarıyla sınırlı olarak kas tonusunun (gerginliğinin) anormal biçimde artmasıyla belirlenen patolojik durum. |
Spermatogenez
Erbezinin tohum borucuklan içinde oluşan ve olgunlaşmamış eşey hücrelerinin (spermatogon) değişime uğrayarak kadın eşey organım dölleyebilecek duruma gelmesini, yani spermatozoitlerin oluşumunu sağlayan üreme ve farklılaşma süreçlerinin tümü. |
Scarpa üçgeni
Kasık bağı (Ügamentum inguinale), sartoryus(*) kası ve uzun uzaklaştırıcı kas (adduktor longus) arasındaki, içinden uyluk atar ve toplar damarının geçtiği ve uyluğun Ön üst bölümünde yer alan anatomik bölge. |
Skleroz
Genellikle anormal fibröz doku büyümene bağlı olarak bir organ ya da dokunun kalınlaşması veya sertleşmesi. |
Sklerozanlar
Genişlemiş toplardamarları tıkamak amacıyla enjekte edilen, tahriş edici etkili kimyasal maddeler. |
Transgenik canlı
Rekombinant DNA teknolojisiyle yabancı bir genin yerleştirildiği canlı. |
Tik
Genellikle yüz, baş, boyun veya omuzda olan istemsiz kas kasılması. |
Tridronefroz
Genellikle idrann idrar borusu ya da idrar kesesine geçişini engelleyen bir nedene bağlı olarak (taş ya da doğumsal oluşum bozukluğu) böbrek havuzunun ya da böbrek çanağının genişlemesi. |
Torch
Genellikle gebelikten önce ya da gebeliğin ilk aylarında bazı virüs hastalıklarının belirlenmesi için uygulanan İncelemeler. |
Terminatör gen
RNA polimerazın transkripsiyonu durdurmasına neden olan DNA dizisi. |
Utangaçlık (çekingenlik)
Kişiler arası İlişkilerde ortaya çıkan, normal sosyal ilişkileri engelleyen, davranış ve güven eksikliğiyle belirlenen duygusal mizaç. |
Ülser
Geniş anlamıyla deri ya da mukoza altı dokuları meydanda bırakan kronik yaralardır. |
Ürogenital
Genital ve idrar yolları sistemi ile ilgili. |
Ürogenital sistem
İdrar ve cinsiyetle ilgili organ ya da işlevlerin tümünü belirtmek için kullanılan terim. Bak. üreme sistemi; üri-ner sistem. |
Virüs enfeksiyonu
Genel olarak virüslerin oluşturduğu hastalıkları belirtmek için kullanılan terim. |
Valgus deformitesi
Genetik olarak birinci ve ikinci tarak kemikleri arasındaki açı fazla olduğunda, zamanla başparmak diğer parmaklara yaklaşır ve halluks valgus deformitesi ortaya çıkar |
Vertigo
Genel anlamda baş dönmesi, hareket duygusu demektir. Ancak tansiyon düşmesi ile ilgili baş dönmeleri bu kapsamda değildir. Vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, Meniere hastalığı gibi durumlarda olan baş dönmesi hissi Vertigo diye adlandırılır. |
Wegener granülomatozu
Bir vaskülit şekli. |
Yapısal gen
Hücrenin yapısı ve metabolizması için gerekli RNA ' ları kodlayan DNA dizisine verilen genel ad. |
Yenidoğanın genital krizi
Erkek ya da kız olsun, zamanında doğan bebeklerde daha sık görülen, genellikle kısa sürede gerileyen, memelerde geçici şişme ve kolostrumf*) sızıntısı. |
Zekâ bölümü (ıntelligence quotient-ıq)
Zekâ yaşı ile takvim yaşı arasındaki orantının 100'e bölümü. |
Zoopsi
Genellikle garip ve canavarsı, daha çok dehşet verici hayvanların görüldüğü varsamlarla ortaya çıkan deliri-um biçimi. | << Geri
| |
|