Dal | Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri |
Dalince | Dal gibi ince yapılı, narin, ince dal |
Damla | Yağmur ya da bir sıvanın, çok küçük, yuvarlak biçimli parçası |
Değer | Bir şeyin ya da bir kimsenin taşıdığı yüksek nitelikler; bir şey için biçilen eder |
Demet | Ekin, çiçek gibi bitkilerin birkaçının yada bir bölümünün bir arada bağlanmış biçimi |
Deniz | Yeryüzünün büyük bir bölümünü örten, derin ve çok geniş tuzlu su |
Denizhan | Deniz gibi geniş ve han, sultan gibi güçlü |
Derin | Dibi yüzeyinden yada ağzından uzak olan, derinliği olan; Çok içten gelen ve içe işleyen |
Devin | Hareket; hareket et, hareketli ol |
Devrim | Kısa zaman içinde, olumlu yönde önemli niteliksel değişmelere yol açan devinim |
Dikmen | Koni biçiminde sivri tepe; dağların en yüksek yeri; doruk, yayla, dik yerdeki orman; dikilerek oluşturulan ağaçlık, çam ve başka ağaçların gövdeleri |
Dilay | Göğe ışık saçan Ay kadar güzel |
Dilege | Güzel konuşan kimse |
Dilek | Dilenilen şey, istek |
Diler | Dileyen,isteyen |
Dilmen | Dilci, dil bilen |
Dinçel | Güçlü el. |
Diniz | Sessiz, durgun, dingin, sakin |
Diren | Harmanda sapları yaymaya yarayan uzun çatallı ağaçtan yapılmış araç |
Diril | "Dirilmek"ten buyruk; el dokuması bez |
[«] « Geri | 1 |